Son Güncelleme Tarihi 11.11.2002
 

Çeviri:

 

 

 

 

ÜRDÜN ANAYASASI VE DEĞİŞİKLİKLERİ*

Yrd.Doç.Dr. Ayhan CEYLAN*

 

 

“Biz, Hâşimî Ürdün Krallığı Kralı I. Talâl,

Anayasanın 25. maddesi gereğince, Âyan ve Temsilciler

Meclisi’nin Kararına dayanarak, gözden geçirilen aşağıdaki

anayasayı onaylıyoruz ve yayınlanmasını emrediyoruz”**.

 

 

HÂŞİMî ÜRDÜN KRALLIĞI ANAYASASI

 

Birinci Bölüm

Devlet ve Yönetim Şekli

 

                                                                                                            

Madde-1.      Hâşimî Ürdün Krallığı, bağımsız, egemen, bölünemez ve kendisinden bir şey ferâgat edilemez bir Arap devletidir. Ürdün Halkı, Arap Milletinin bir parçasıdır. Yönetim şekli, parlamenter ırsî monarşidir.

Madde-2.      Devletin dini İslamdır. Resmî dili Arapçadır.

Madde-3.      Amman şehri Krallığın başkentidir. Özel bir kanunla başka bir yere nakledilebilir.

Madde-4.      Ürdün Bayrağı aşağıdaki şekil ve ölçülerden oluşur:

Boyu eninin iki katıdır. Yatay olarak, en üstte siyah ortada beyaz ve en altta yeşil olmak üzere üç eşit ve paralel kısma ayrılır. Direği yönünde bayrak üzerinde, tabanı bayrağın enine eşit ve yüksekliği bayrağın boyunun yarısına denk kırmızı üçgen bulunur. Bu üçgende yedi köşeli; merkezinin, kırmızı üçgenin açıları arasındaki çizgilerin kesiştiği yerde, köşelerinin birinden geçen eksenin bu üçgenin tabanına paralel şekilde konmuş olduğu, dairesi çapının bayrak uzunluğunun ondörtte birini bulduğu beyaz bir yıldız bulunur.

 

 

İkinci Bölüm

Ürdünlülerin Hakları ve Ödevleri

 

 

Madde-5.      Ürdün vatandaşlığı kanunla belirlenir.

Madde-6.      1.      Ürdünlüler kanun önünde eşittir. Irk, dil veya din farklılığı, haklar ve    ödevlerde ayrıcalık oluşturmaz.

                     2.       Devlet, çalışma ve eğitimi imkanları ölçüsünde üstlenir. Huzuru ve tüm Ürdünlüler için fırsat eşitliğini sağlar.

Madde-7.      Şahsi hürriyet korunmuştur.

Madde-8.      Hiçkimse kanun hükümleri dışında alıkonamaz ve hapsedilemez.

Madde-9.      1.      Hiçbir Ürdünlü, ülkeden uzaklaştırılamaz.

                  2.      Kanunda belirtilen haller dışında, Ürdün vatandaşı herhangi bir yerde ikametten yasaklanamaz ve de belirli bir yerde ikâmete zorlanamaz.

Madde-10.    Meskenler dokunulmazdır. Kanunda belirtilen haller ve usuller dışında meskenlere girilemez.

Madde-11.    Kamu yararı ve kanunda belirlenen adil bir tazminat karşılığı dışında hiçkimsenin mülkü istimlâk edilemez.

Madde-12.    Kanunun gerekli kıldığı haller dışında zorla borç yüklenemez, menkul veya gayrımenkul mallar müsâdere edilemez.

Madde-13.    Hiçkimse zorla çalıştırılamaz. Ancak kanun uyarınca herhangi bir kişiye çalışma veya görev yüklenebilir:

                     1.      Harp hali gibi, genel tehlike vukûu, yangın, tûfan, kıtlık, deprem, insan ve hayvanlarda ciddi salgın hastalık, hayvan felaketlerinde veya haşere, bitki veya benzeri diğer felaketlerde, nüfusun hepsinin veya bir kısmının güvenliğinin tehlikeye maruz kaldığı diğer zorunlu hallerde.

                     2.      Mahkeme tarafından, çalışma veya görevi resmi otoritenin nezâreti altında yerine getirmesine hükmedilmesi ve de mahkum kişinin, şahıslara, şirketlere, derneklere veya herhangi bir kamu kuruluşuna kiralanmaması veya onların emri altında olmaması şartıyla.

Madde-14.    Devlet, ülkede geçerli âdetlere göre kamu düzenini bozucu ve âdaba aykırı olmayan inanç ve dinlerin törenlerini yerine getirme hürriyetini korur.

Madde-15.    1.      Devlet, düşünce özgürlüğünü temin eder. Her Ürdün vatandaşı, kanunî sınırlar ölçüsünde, söz, yazı, resim ve diğer ifade araçlarıyla düşünce özgürlüğünü kullanır.

                     2.      Basın ve matbaacılık kanunî sınırlar ölçüsünde serbesttir.

                     3.      Gazete yayınlarının durdurulması ve izinlerinin iptali ancak kanun hükümleri uyarınca mümkündür.

                     4.      Kanun, sıkıyönetim veya olağanüstü hal durumunda kamu güvenliği ve milli savunma amaçlarıyla bağlantılı olarak, gazeteleri, yayınları, kitapları ve radyo-televizyon yayınını sınırlı bir sansüre tâbi kılabilir.

                     5.      Kanun, gazetelerin kaynaklarının  denetim şeklini düzenler.

Madde-16.    1.      Ürdünlüler, kanunî sınırlar ölçüsünde toplanma hakkına sahiptir.

                     2.      Ürdünlüler, amaçları kanuna uygun, yöntemleri barışçıl ve tüzükleri anayasa hükümlerine aykırı olmayan siyasi partiler ve dernekler kurma hakkına sahiptir.

                     3.      Kanun, derneklerin ve siyasi partilerin kurulma usûllerini ve kaynaklarının denetimini düzenler.

Madde-17.    Ürdünlüler, kanunda belirlenen usûl ve şartlarla, şahsî işlerinde veya kamusal konularda kamu otoriteleriyle yazışma hakkına sahiptir.

Madde-18.    Tüm posta, telgraf yazışmaları ve telefon konuşmaları gizli kabul edilir. Kanunda belirlenen haller dışında denetime tâbi tutulamaz veya durdurulamaz.

Madde-19.    Cemaatler, kanunda düzenlenen genel hükümleri dikkate alma ve müfredat programlarında ve yönlendirmelerinde hükümet denetimine tâbi olmak kaydıyla okullarını kurma ve mensuplarının eğitimini gerçekleştirme hakkına sahiptir.

Madde-20.    Temel öğretim Ürdün vatandaşları için zorunludur ve hükümet okullarında ücretsizdir.

Madde-21.    1.      Siyasi mülteciler, siyasi ideolojileri veya onların özgürlüğünü savunmaları nedeniyle iâde edilemez. 

                     2.      Âdi suçluların iâde usulleri uluslararası anlaşmalar ve kanunlarla belirlenir

Madde-22.    1.      Her Ürdün vatandaşı, kanunlar veya tüzüklerde belirlenen şartlarla kamu makamlarını üstlenme hakkına sahiptir.

                     2.      Devlette, ona bağlı idarelerde ve belediyelerde sürekli ve geçici kamu görevine atama liyâkat ve yetenek esasına göredir.

Madde-23.    1.      Çalışma tüm vatandaşlar için haktır. Devlet, milli ekonomiyi yönlendirerek ve geliştirerek vatandaşlara yeterli çalışma imkanı sağlar.

                     2.      Devlet çalışmayı korur ve onun için aşağıdaki ilkelere dayanan kurallar koyar:

                              a.Çalışana, işinin miktar ve niteliğiyle uyumlu ücret verilmesi,

                         b.Haftalık çalışma saatlerinin belirlenmesi ve çalışanlara haftalık ve ücretli yıllık tatil günleri verilmesi,

                              c.İşten çıkarma, hastalık, yaşlılık ve işten kaynaklanan olağanüstü durumlarda, çalışanın geçimini sağladıklarına özel bir tazminat verilmesi,

                              d.Gençlerin ve kadınların çalışması için özel şartların belirlenmesi,

                              e.İşyerlerinin sağlık kurallarına tâbi kılınması,

                              f.Kanunî sınırlar ölçüsünde hür sendika kurulması.

 

 

Üçüncü Bölüm

Kuvvetler

Genel Hükümler

 

 

Madde-24.    1.      Millet, kuvvetlerin kaynağıdır.

                     2.      Millet, kuvvetlerini bu anayasada belirtildiği şekilde kullanır.

Madde-25.    Yasama kuvveti, Millet Meclisi ve Kral’a aittir. Millet Meclisi, Temsilciler Meclisi ve Âyan Meclisi’nden oluşur.

Madde-26.    Yürütme kuvveti Kral’a aittir. Kral bu gücü, bu anayasa hükümleri uyarınca bakanları aracılığıyla kullanır.

Madde-27.    Yargı kuvveti, farklı tür ve derecelerdeki mahkemelerce kullanılır. Hükümlerin hepsi kanuna uygun olarak Kral’ın ismiyle yayınlanır.

 

 

Dördüncü Bölüm

Yürütme Kuvveti

Birinci Kısım

Kral ve Hakları

 

 

Madde-28.    Hâşimi Ürdün Krallığı tahtı Kral Abdullah b. Hüseyin’in hânedânında ırsîdir. Taht verâseti, aşağıdaki hükümler uyarınca arkadan gelen erkek evlatlara aittir:

                     a*.     Krallık, tahtta bulunan kralın yaşça en büyük evladına, sonra bu en büyük oğulun en büyük oğullarına tabaka tabaka intikal eder. Oğulların en büyüğü, krallık ona intikal etmeden önce ölürse, krallık, ölenin kardeşleri olsa dahi oğullarının en büyüğüne geçer. Fakat, kral, erkek kardeşlerinden birini veliaht olarak seçebilir ve bu durumda krallık tahtta bulunandan ona intikal eder.

                     b.      Ardından gelen erkek evlat olmadığında, krallık, kardeşlerin en büyüğüne intikal eder. Kardeşleri olmadığı zaman, kardeşlerin en büyüğünün oğullarının en büyüğüne, kardeşlerin en büyüğünün oğlu olmadığı zaman yaş sırasına göre diğer kardeşlerin oğullarının en büyüğüne intikal eder.

                     c.      Kardeşler ve kardeşlerin oğullarının yokluğu durumunda krallık, amcalara ve (b) fıkrasında belirlenen sıraya göre zürriyetlerine intikal eder.

                     d.      Son Kral, açıklanan yollarla varis bırakmaksızın ölürse, krallık, Millet Meclisi’nin Arap yükselişinin kurucusu merhum Hüseyin b. Ali’nin sülalesinden seçeceği kişiye ait olur.

                     e.      Kral olacak kişinin, müslüman, akıllı, meşrû bir eş ve müslüman anne babadan doğmuş olması gerekir.

                     f.       Liyâkatsizliği sebebiyle Krallık Kararnâmesiyle verâsetten hariç tutulan kimse tahta çıkamaz. Bu hariç tutma bu kimsenin soyundan gelenleri kapsamaz. Bu Kararnâmenin, başbakan ve aralarında adliye ve içişleri bakanlarının da bulunduğu en az dört bakan tarafından imzalanmış olması gerekir.

                     g.      Kral, kameri takvime göre 18 yaşını tamamladığında rüşd yaşına ulaşır. Taht bir kimseye bu yaşa ulaşmadan intikal ederse, kralın yetkileri, tahtta oturan tarafından yayınlanan Yüksek Krallık Kararnâmesiyle atanan Vasî veya Vesâyet Meclisi tarafından yerine getirilir. Kral vasî bırakmaksızın vefat ederse Bakanlar Kurulu vasî veya vesâyet meclisini tayin eder.

                     h.      Kral, hastalığı sebebiyle yetkilerini kullanmaya güç yetiremez olursa, yetkileri nâib veya niyâbet heyeti tarafından kullanılır. Nâib veya niyâbet heyeti, Krallık Kararnâmesiyle belirlenir. Kral bu atamayı yerine getiremezse, atama Bakanlar Kurulu tarafından gerçekleştirilir.

                     i.       Kral ülkeden ayrılmak istediğinde, ayrılmadan önce Krallık Kararnâmesiyle yokluğu müddetince yetkilerini kullanmak üzere nâib veya niyâbet heyetini tayin eder. Nâib veya niyâbet heyetinin bu iradenin kapsamındaki şartları gözetmesi gerekir. Kralın yokluğu dört aydan fazla olduğunda ve Millet Meclisi toplantı halinde olmadığında bu konuyu görüşmek üzere derhal toplantıya çağrılır

                     j.       Vasî veya nâib veya vesâyet meclisi üyesi veya niyâbet heyeti görevi üstlenmeden önce, Bakanlar Kurulu önünde, Anayasanın 29. maddesinde yer alan yemini eder.

                     k.      Vasî, nâib, vesâyet meclisi veya niyâbet heyeti üyelerinden biri öldüğünde yada görevinin gereklerini yerine getiremez olduğunda Bakanlar Kurulu onun yerine münasip bir şahsı atar.

                     l.       Vasî, kral nâibi, vesâyet meclisi veya niyâbet heyeti üyelerinden birinin kamerî seneyle 30 yaşından az olmaması gerekir. Bununla birlikte, kralın akrabalarının erkeklerinden biri kamerî olarak 18 yaşını tamamlamış olduğunda tayin edilebilir.

                     m.     Akıl hastalığı sebebiyle yönetme kral için imkansız olduğunda, Bakanlar Kurulu bunu tetkikden sonra millet meclisini derhal toplantıya çağırır. Bu hastalığın  kesin olarak varlığı sabit olduğunda, Millet Meclisi bu kişinin krallığının sona erdiğine karar verir ve krallık ondan sonra anayasa hükümlerine göre hak sahibine intikal eder. O sırada Temsilciler Meclisi hal edilmiş veya süresi sona ermiş ve yeni meclis seçimi gerçekleşmemiş ise önceki Temsilciler Meclisi bu amaçla toplantıya çağrılır.

Madde-29.    Kral tahta çıkışının akabinde, Âyan Meclisi reisi başkanlığında toplanan Millet Meclisi önünde, anayasayı gözeteceğine ve millete sadık kalacağına yemin eder.

Madde-30.    Kral, devletin başıdır ve tüm sorumluluklardan muaftır.

Madde-31.    Kral, kanunları onaylar ve yayınlar. Kanun hükümlerine aykırılık içermemek kaydıyla kanunun uygulanması için gerekli tüzüklerin yapılmasını emreder.

Madde-32.    Kral, kara, deniz ve hava kuvvetlerinin başkomutanıdır.

Madde-33*.  1**.   Kral, savaş ilan eder, barışa karar verir, anlaşma ve ittifakları onaylar.

                     2.      Ürdün vatandaşlarının genel ve özel haklarına dokunan yada devlet hazinesine yük getiren anlaşma ve ittifaklar, ancak Millet Meclisi uygun bulduğu takdirde geçerlidir. Hiç bir şekilde, bir anlaşma ve ittifakta alenî şartlarla çelişik gizli şartlar olamaz.

Madde-34.    1.      Kral, kanun hükümlerine uygun olarak Temsilciler Meclisi seçimlerinin yerine getirilmesi için emirler yayınlar.

                     2.      Kral, Millet Meclisini toplantıya çağırır, anayasa hükümlerine uygun olarak açılışını yapar, tehir eder ve fesheder.

3.      Kral, Temsilciler Meclisini feshedebilir.

                     4*.     Kral, Âyan Meclisini feshedebilir ya da üyelerinden birini üyelikten azledebilir.

Madde-35.    Kral, başbakanı atar, görevden alır, istifasını kabul eder. Başbakanın uygun görmesiyle bakanları atar, görevden alır ve istifalarını kabul eder

Madde-36.    Kral, Âyan Meclisi üyelerini atar ve onlar arasından Âyan Meclisi başkanını atar ve istifalarını kabul eder.

Madde-37.    1.      Kral, sivil ve askerî rütbeler, nişanlar ve diğer şeref pâyeleri oluşturur, verir ve geri alır. Bu yetkisini özel bir kanunla başkasına devredebilir.

                      2.     Para, kanunu uygulama çerçevesinde kral adına basılır.

Madde-38.    Kral, özel af ve ceza indirimi hakkına sahiptir. Ancak, genel af özel bir kanunla kararlaştırılır.

Madde-39.    İdam hükmü ancak kralın onayından sonra uygulanır. Bu türden tüm hükümler, Bakanlar Kurulu görüşü eklenerek sunulur.

Madde-40.    Kral, yetkilerini Krallık Kararnâmesiyle yerine getirir. Krallık Kararnâmesi, başbakan ve bakan veya ilgili bakanların imzasını taşır. Kral uygun bulduğunu, imzasını, mezkur imzaların yukarısına atmakla gösterir.

 

 

İkinci Kısım

Bakanlar

 

 

Madde-41.    Bakanlar Kurulu, başbakanın başkanlığında, kamu yararı ve ihtiyaca göre gerekli sayıda bakandan oluşur.

Madde-42.    Ürdün vatandaşı olmayan bakanlık makamını üstlenemez.

Madde-43.    Başbakan ve bakanlar görevlerine başlamadan önce kral önünde aşağıdaki yemini ederler:

                  “Krala sadık kalacağıma, anayasayı gözeteceğime, millete hizmet edeceğime, bana yüklenen sorumlulukları dürüstlükle yerine getireceğime dair Yüce Allaha yemin ederim”.

Madde-44.    Bakan, alenî bir müzâyede ile dahi olsa, devlet arazisini satın alamaz veya  kiralayamaz. Aynı şekilde, bakanlığı esnasında, herhangi bir şirketin yönetim kurulu üyesi olamaz, mâlî ve ticari herhangi bir faaliyete katılamaz, herhangi bir şirketten maaş alamaz.

Madde-45.    1*.     Bakanlar Kurulu, anayasa** veya diğer yasal düzenlemeler uyarınca diğer herhangi bir şahsın veya heyetin yetkilendirildiği işler hariç, devletin iç ve dış tüm işlerinin yönetim sorumluluğunu üstlenir.

                     2.      Başbakan, Bakanlar ve Bakanlar Kurulunun yetkileri, Bakanlar Kurulunun yaptığı ve kral tarafından onaylanan tüzüklerle belirlenir

Madde-46.             Bakan, atanma kararnâmesinde belirtiliş şekline göre, bir veye daha fazla bakanlık işleriyle görevlendirilebilir.

Madde-47.    1.      Bakan, bakanlığıyla ilgili bütün işlerin idaresinden sorumludur. Yetki alanı dışındaki herhangi bir meseleyi başbakana arzeder.

                     2.      Başbakan, sorumluluk alanı ve yetkileri dahilinde hareket eder. Diğer işleri, hakkında gerekli kararları almak üzere Bakanlar Kuruluna havale eder.

Madde-48.    Başbakan ve bakanlar, Bakanlar Kurulu kararlarını imzalar. Bu kararlar, Anayasa veya herhangi bir kanunî düzenlemece öngörülmesi yada bir tüzük tarafından zorunlu görülmesi hallerinde onay için krala arzedilir. Bu kararlar, Başbakan ve bakanlarca, yetki sahaları dahilinde uygulanır.

Madde-49.    Kralın sözlü veya yazılı emirleri bakanları sorumluluktan kurtarmaz.

Madde-50.    Başbakanın istifası veya azli durumunda bütün bakanlar istifa etmiş veya azledilmiş kabul edilir.

Madde-51.    Başbakan ve bakanlar, Temsilciler Meclisi önünde devletin genel siyasetinden ortaklaşa sorumlu oldukları gibi, her bakan da, Temsilciler Meclisi önünde bakanlığının işlerinden sorumludur.

Madde-52.    Başbakan veya Temsilciler ya da Âyan Meclisinin birinde üye olan bir bakan, üyesi olduğu mecliste oylama hakkına, meclislerin her ikisinde de konuşma hakkına sahiptir. Ancak, iki meclisin herhangi birinde üye olmayan bakanlar, oylama hakkı olmaksızın her iki mecliste de konuşma hakkına sahiptir. Bakanlar veya onlara vekalet edenler, her iki mecliste konuşmada, diğer üyelere öncelik hakkına sahiptir. Bakanlık maaşı alan bir bakan, aynı zamanda iki meclisin herhangi birinden üyelik ödeneği alamaz.

Madde-53*.  1.      Hükümet veya bakanlardan biri hakkında Temsilciler Meclisi önünde güven oylamasına gidilebilir.

                     2.      Meclis, üye sayısının mutlak çoğunluğuyla hükümet hakkında güvensizlik oyu verirse hükümetin istifa etmesi gerekir.

                     3.      Güvensizlik kararı bakanlardan biriyle ilgili olursa, bakan makamından çekilir.

Madde-54.    1.      Hükümet veya herhangi bir bakan hakkında güvenoyu oturumu, başbakan veya      en az on Temsilciler Meclisi üyesinin imzalı talebi üzerine yapılır.

                     2**.   Güven oylaması, Bakanlar kurulu veya ilgili bakanın talebi üzerine on günü aşmamak üzere bir kez ertelenebilir. Bu süre esnasında Meclis feshedilemez.

                     3***.  Her yeni hükümet, meclis toplantı halinde ise, kuruluşundan itibaren bir ay içinde Temsilciler Meclisine hükümet programını sunar ve bu program hakkında güvenoyu ister. Meclis toplantı halinde değil veya feshedilmişse, Kraliyet Beyanı bu maddedeki amaçlar doğrultusunda hükümet programı kabul edilir.

Madde-55.    Bakanlar, görevleriyle ilgili suçlardan ötürü  Meclis-i Âli önünde yargılanırlar.

Madde-56.    Temsilciler Meclisi, bakanları ithâm hakkına sahiptir. İthâm kararı, Temsilciler Meclisi üyelerinin üçte iki çoğunluk oyuyla verilebilir. Meclis, üyeleri arasından, ithâmda bulunacak ve Meclis-i Âli önünde öne sürecek kişiyi belirler.

Madde-57*.  Meclis-i Âli, Âyan Meclisi reisi başkanlığında sekiz üyeden oluşur. Bu üyelerden üçünü, Âyan Meclisi, üyeleri arasından seçimle belirler. Beşi, en yüksek Nizamiye Mahkemesi hakimleri arasından kıdem esasına göre belirlenir ve zorunluluk halinde sayı, kıdem sırasına göre izleyen mahkeme başkanları arasından tamamlanır.

Madde-58.    Meclis-i Âli, işlenen suçların düzenlenmiş olması durumunda yürürlükteki Ceza Kanununu, ceza kanununun o suçları düzenlemediği durumlarda, bakanların sorumluluğunu gerektiren suçları düzenleyen özel kanunu belirler.

Madde-59*.  Meclis-i Âli’nin hükümleri ve kararları altı oy çoğunluğuyla verilir.

Madde-60.    Meclis-i Âli, bakanların yargılanmasında izleyeceği usulü, bu amaçla yayınlanacak özel kanuna kadar kendisi belirler.

Madde-61.    Temsilciler Meclisince itham edilen bakan, Meclis-i Âli hakkında karar verinceye kadar görevinden çekilir. Bakanın istifası, dava açılmasını veya yargılamanın sürdürülmesini engellemez.

 

Beşinci Bölüm

Yasama Kuvveti

Millet Meclisi

 

Madde-62.    Millet Meclisi iki meclisten oluşur:Âyan Meclisi ve Temsilciler Meclisi.

 

Birinci Kısım

Âyan Meclisi

 

Madde-63.    Âyan Meclisi, başkan da dahil olmak üzere, Temsilciler Meclisi üye sayısının yarısını geçmeyen sayıda üyeden oluşur.

Madde-64.    Bir Âyan Meclisi üyesi, anayasanın 75. maddesinde belirlenen şartlara ilaveten, şemsî takvime göre kırk yaşını tamamlamış ve aşağıdaki tabakaların birinden olmalıdır:

                     Başbakanlar, Eski ve Yeni Bakanlar, Eski Büyükelçi ve Elçiler, Temsilciler Meclisi Başkanları, Temyiz Mahkemesi Reis ve Hakimleri, Nizamiye ve Şer’iyye İstinaf Mahkemeleri Reis ve Hakimleri, Tuğgeneral ve daha üst rütbedeki emekli subaylar, en az iki kere temsilci seçilen eski Temsilciler Meclisi üyeleri ve vatan ve millet için çalışma ve hizmetlerinde halkın güven ve itimadını kazanmış benzeri şahıslar.

Madde-65*.  1.      Âyan Meclisinde üyelik süresi dört yıldır. Üyelerin tayini her dört yılda bir yenilenir. Üyelerden süresi bitenler tekrar tayin edilebilir.

                     2.      Âyan Meclisi başkanının süresi iki yıldır. Tekrar tayin edilebilir..

Madde-66.    1.      Âyan Meclisi, Temsilciler Meclisi toplandığında toplanır. Her iki meclisin toplanma dönemleri birdir.

                     2.      Temsilciler Meclisi feshedildiğinde, Âyan Meclisi oturumları durur.

 

İkinci Kısım

Temsilciler Meclisi

 

Madde-67.    Temsilciler Meclisi, aşağıdaki ilkeleri temin eden Seçim Kanununa uygun olarak, genel, gizli ve doğrudan bir seçimle seçilmiş üyelerden oluşur:

                     1.Seçimin güvenliği,

                     2.Adayların seçim işlerini kontrol hakkı,

                     3.Seçmenlerin iradesini olumsuz etkileyenlerin cezalandırılması.

Madde-68.    1*.     Temsilciler Meclisinin müddeti, genel seçim sonuçlarının Resmi Gazetede ilanı tarihinden başlayan dört şemsî senedir. Kral, Krallık Kararnâmesiyle Meclisin süresini, bir yıldan az ve iki yıldan çok olmamak üzere uzatabilir.

                     2.      Seçimler, Meclis müddetinin sona erişinden itibaren dört ay içinde yapılır. Meclis süresinin bitmesine rağmen seçimler yapılamadığında veya seçimlerin yapılması herhangi bir sebeple geciktiğinde, yeni Meclis seçimi tamamlanıncaya kadar Meclis görevine devam eder.

Madde-69.    1.      Temsilciler Meclisi, her olağan döneminin başında bir şemsî sene için başkanını seçer. Süresi sona eren başkan tekrar seçilebilir.

                     2.      Meclis, olağanüstü bir dönemde başkanı olmadığı halde toplandığında, ilk normal dönemde süresi bitecek bir başkan seçer.

Madde-70.    Bir Temsilciler Meclisi üyesi, anayasanın 75. maddesinde belirlenen şartlara ilâveten, şemsî takvimle otuz yaşını tamamlamış olmalıdır.

Madde-71.    Temsilciler Meclisi, üyelerinin temsilciliğinin geçerliliğine karar verme hakkına sahiptir. Her seçmen, bölgesindeki seçimlerin sonuçlarının ilanı tarihinden itibaren onbeş gün içinde Meclis Sekreterliğine itiraz edebilir. İtirazda, itiraz edilen temsilciliğin geçerli olmadığının kanuni sebepleri belirtilir. Meclis üyelerinin üçte iki çoğunluğuyla karar verilmesi durumunda temsilcilik geçersiz sayılır.

Madde-72.    Temsilciler Meclisi üyelerinden herhangi birisi Meclis başkanına sunacağı bir yazıyla istifa edebilir. Meclis başkanı bu istifayı, kabul veye reddine karar verilmek üzere Meclise sunar.

Madde-73.    1.      Temsilciler Meclisinin feshi halinde fesih tarihinden itibaren en fazla dört ay sonra yeni Meclis olağanüstü toplanacak şekilde genel seçimlerin yapılması gerekir. Bu dönem, anayasanın 78. maddesine göre olağan bir dönem gibi kabul edilir ve uzatma ve erteleme şartları bakımından aynı madde hükümlerine tâbidir.

                     2.      Seçimler dört ayın bitiminde gerçekleştirilmediğinde, feshedilen Meclis anayasal yetkilerini tam olarak yeniden kazanır ve sanki fesholmamış gibi derhal toplanır, yeni Meclis seçilinceye kadar çalışmalarına devam eder.

                     3*.     Bu olağanüstü dönem herhangi bir şekilde 30 Eylül’ü aşamaz. Meclis, 1 Ekim’de olağan dönemin ilk oturumunu yapabilmek için zikredilen tarihte kapanır. Olağanüstü dönem toplantısı Ekim ve Kasım aylarında gerçekleştiğinde, o zaman bu Temsilciler Meclisi için ilk olağan dönem kabul edilir.

                     4**.   Bu maddedeki 1 ve 2. fıkraya rağmen, kral, kendisiyle beraber Bakanlar Kurulunun da seçimlerin yapılmasını imkansız gördüğü beklenmedik hallerin varlığı halinde genel seçimlerin yapılmasını erteleyebilir.

                     5***.  Kral, bu maddenin 4. fıkrasında düzenlenen beklenmedik hallerin devamı halinde, Bakanlar Kurulunun kararına istinâden feshedilmiş meclise haklarını iade ederek toplantıya çağırabilir. Bu meclis, haklarını iade eden Krallık Kararnâmesinin yayınlanmasından itibaren bütün yönleriyle mevcut sayılır. Anayasal yetkilerinin tümünü kullanır ve ona, anayasanın Meclis süresi ve feshiyle ilgili hükümleri uygulanır. Meclisin bu halde toplandığı dönem, meydana geldiği tarihe bakılmaksızın ilk olağan dönemi sayılır.

                     6*.     Bakanlar Kurulu, bu maddede işaret olunan beklenmedik hallerin devam etmesine rağmen, seçim bölgelerinin en az yarısında genel seçimlerin yapılmasını mümkün görürse, kral bu bölgelerde seçimlerin yapılmasını emredebilir. Kazanan üyeler, sayılarının dörtte üçü çoğunluğuyla toplanmak, seçimin en az üçte iki çoğunlukla gerçekleşmesi ve anayasanın 88. maddesindeki usul ve hükümlere uygun olması şartlarıyla, seçimlerin yapılmasının mümkün olmadığı üye sayısının yarısını geçmeyen diğer seçim bölgelerinde seçimi üstlenir. Kazanan üyeler ve bu fikra uyarınca seçilen üyeler, o seçim bölgelerinde üyelerin kalanını bu fıkrada beyan olunan hükümler uyarınca seçerler.

Madde-74*.  Temsilciler Meclisinin feshedildiği bir sebeple yeni meclis feshedilemez. Seçimde aday olmaya karar veren bakanın adaylık başlangıcından en az on beş gün önce istifa etmesi gerekir.

 

Üçüncü Kısım

Her İki Meclisle İlgili Ortak Hükümler

 

Madde-75.    1.      Âyan ve Temsilciler Meclisinde üye olamaz:

                              a.Ürdünlü olmayan,

                              b.Yabancı vatandaşlığı ve himayesinde olan,

                              c.İflasdan dolayı mahkum olup hukuken itibarını elde edemeyen,

                              d.Hukuken kısıtlı olup bu hal kendisinden kaldırılmayan,

                              e.Siyasi olmayan bir suçla bir yıldan fazla hapisle mahkum olup ondan affa   uğramamış olan,

                              f. Mülk ve arazi kiralama akitleri haricindeki bir akitle devlet dairelerinden maddi menfaat temin eden kişi. Bu hüküm, azası on kişiden fazla olan bir şirkette hissedar olanlar için uygulanamaz,

                              g.Deli veya akıl zayıfı olan kişi,

                              h.Özel bir kanunla belirlenen derecede kralın akrabalarından olan kişi.

                     2.      Âyan ve Temsilciler Meclisi’nin herhangi bir üyesi, üyeliği esnasında veya seçimden sonra, geçen fıkrada düzenlenen uygunsuzluk hallerinden herhangi birisine dûçar olur ise, mensup olduğu meclis üyelerinin üçte iki çoğunluk kararıyla üyeliği düşer ve yeri boşalır. Karar, Âyan Meclisinden sâdır olduğunda onay için krala sunulur.

Madde-76.    Anayasanın 52. maddesindeki hükümler gözönünde bulundurularak, Âyan veya Temsilciler Meclisi üyeliği ile kamu görevinin aynı kişide bir arada toplanması mümkün değildir. Kamu görevi ile, belediye daireleri de dahil kişinin maaşını devlet hazinesinden elde ettiği her görev kastedilir. Aynı şekilde, aynı kişide Temsilciler Meclisi üyeliği ile Âyan Meclisi üyeliği bir arada toplanamaz.

Madde-77.    Anayasanın Temsilciler Meclisinin feshi ile ilgili düzenlemesi gözönünde bulundurarak, Millet Meclisi, süresinin her yılı içinde bir olağan dönem toplanır.

Madde-78*.  1.      Kral, olağan dönemde Millet Meclisini, her sene Ekim ayının ilk günü; Ekim ayının ilk günü resmi tatil olduğunda, onu takip eden ve resmi tatil olmayan ilk gün toplantıya davet eder. Bununla beraber, kral, Millet Meclisinin toplanmasını iki aylık bir süreyi geçmemek kaydıyla Resmi Gazetede yayınlanan Krallık Kararnâmesiyle ve Kararnâmede belirlenen süre boyunca erteleyebilir.

                     2.      Millet Meclisi, geçen fıkra gereğince toplantıya davet edilmediğinde, sanki ona göre davet edilmiş gibi kendiliğinden toplanır.

                     3*.     Millet Meclisinin olağan dönemi geçen iki fıkra uyarınca toplantıya davet edildiği tarihte başlar. Bu olağan dönem, kral Temsilciler Meclisini o sürenin bitiminden önce feshetmedikçe, dört ay sürer. Kral, olağan dönemi, yapılması gereken işler dolayısıyla üç ayı geçmeyecek şekilde başka bir tarihe uzatabilir. Dört ay veya herhangi bir uzatma bitiminde, kral zikredilen dönemi kapatır.

Madde-79.    Kral, Millet Meclisinin olağan dönemini, ortak toplanan iki meclis önünde Krallık Hitabını yapmakla açar. Kral, başbakanı veya bakanlardan birini açılış merasimini gerçekleştirmek ve Krallık Hitabını yapmakla vekil kılabilir. Buna mukâbil her meclis, cevabî nitelik içeren bir yazı takdim eder.

Madde-80.    Âyan ve Temsilciler Meclisinin her bir üyesi göreve başlamadan önce, meclisinin önünde, metni şu olan yemini eder:

                     “Krala ve vatana sâdık kalacağıma, anayasayı gözeteceğime, millete hizmet edeceğime ve bana yüklenen sorumlulukları hakkıyla yerine getireceğime dair Yüce Allaha yemin ederim”.

Madde-81.    1.      Kral, Krallık Kararnâmesi ile Millet Meclisi oturumlarını sadece üç kez erteleyebilir. Meclis toplantısı 78. maddenin 1. fıkrası uyarınca ertelenmiş olduğunda, iki kez ertelemede bulunabilir. Bununla beraber, uzatma süresi dahil erteleme müddetlerinin bir olağan dönem esnasında iki ayı geçmemesi gerekir. Dönem süresi hesabında bu erteleme süreleri gözönüne alınmaz.

                     2.      Âyan ve Temsilciler Meclisinden her biri iç tüzüklerine uygun olarak, oturumlarını bazen erteleyebilir.

Madde-82.    1.      Kral, zaruret halinde Millet Meclisini, davet olunduğunda her bir oturumda Krallık Kararnâmesinde açıklanan belirli işleri kararlaştırmak üzere süresi belirli olmayan olağanüstü oturumlar yapmak için toplanmaya davet edebilir. Olağanüstü oturum Krallık Kararnâmesiyle kapanır.

                     2.      Temsilciler Meclisinin mutlak çoğunluğunun, ele alınmasını istedikleri konuların belirtildiği imzalı dilekçe ile talepte bulunmaları halinde, kral, Millet Meclisini olağanüstü toplantıya davet eder.

                     3.      Millet Meclisi herhangi bir olağanüstü toplantıda, gereğince toplandıkları Krallık Kararnâmesinde belirlenen işler dışında bir konuyu müzâkere edemez.

Madde-83.    Meclislerden her biri çalışmalarını yapmak ve düzenlemek için içtüzük çıkarır. Bu içtüzükler onay için krala arzolunur.

Madde-84*.  1.      Meclislerden herhangi birinin oturumu meclis üyelerinin üçte ikisi hazır olmadıkça kanunî sayılamaz. Meclis üyelerinin mutlak çoğunluğu hazır bulunduğu sürece, oturum kanunî olmaya devam eder.

                     2.      Meclislerden her biri, Anayasanın aksini düzenlemesi dışında, başkan hariç hazır olan üyelerinin oyçokluğuyla karar alır. Oyların eşitliği durumunda, başkan, oyunu kullanır.

                     3.      Oylama, anayasaya, hükümet yada bakanlardan birinin güvenoylamasına ilişkin olduğunda; oyların, üyelerin adları okunmak suretiyle yüksek sesle verilmesi gerekir.

Madde-85.    Meclislerden herbirinin oturumları alenîdir. Ancak, hükümet veya üyelerden beşinin talebi üzerine gizli oturumlar yapılabilir. Meclis, yapılan talebin kabulü veya reddini kararlaştırır.

Madde-86.    1.      Âyan ve Temsilciler Meclisinin herhangi bir üyesi; alıkonması veya yargılanması için yeterli sebep olduğuna mensup olduğu meclis tarafından mutlak çoğunlukla karar verilmedikçe veya cinayet niteliğindeki bir suçtan suçüstü halinde yakalanmadıkça, meclisin toplantıda olduğu süre boyunca alıkonamaz ve yargılanamaz. Suçüstü yakalanma durumunda meclisin derhal bilgilendirilmesi gerekir.

                     2.      Bir üye, Millet Meclisinin toplantı halinde olmadığı bir esnada herhangi bir sebeple tutuklanırsa, başbakan, bu üyenin mensup olduğu meclisin oturumu esnasında gerekli açıklamayla birlikte alınan tedbirleri haber verir.

Madde-87.    Âyan ve Temsilciler Meclisinin herbir üyesi, mensup oldukları meclisin içtüzükleri dahilinde tam bir konuşma ve ifade hürriyetine sahiptir. Üye, herhangi bir oylama, düşünce açıklaması yada meclis oturumları esnasında yaptığı bir konuşma sebebiyle kınanamaz.

Madde-88*.  Âyan ve Temsilciler Meclisi üyelerinden birinin yeri, vefat, istifa yada bunlar dışındaki sebeplerle boşalırsa; yerin boşaldığının meclisçe hükümete bildirildiği tarihten itibaren iki ay içerisinde, âyan ise tayin yoluyla, temsilci ise ara seçim yoluyla doldurulur. Yeni üyenin üyeliği, yerine geçtiği üyenin süresinin sonuna kadar devam eder.

                     Herhangi bir sebeple bir seçim bölgesinde Temsilciler Meclisi üyelerinden birinin yeri boşaldığında ve Bakanlar Kurulu o yerin doldurulması için ara seçimin yapılmasını imkansızlaştıran beklenmedik hallerin varlığını gördüğünde, Temsilciler Meclisi, bildirilme tarihinden itibaren bir ay içinde üyelerinin mutlak çoğunluğuyla, o seçim bölgesi halkı arasından anayasa hükümlerine uygun düşen bir kimseyi uygun gördüğü bir usulle o yeri doldurmak için üye olarak seçer.

Madde-89.    1.      Âyan ve Temsilciler Meclisinin, anayasanın 34, 79 ve 92. maddelerindeki hükmüyle ortak toplanma hallerine ilâveten, başbakanın talebi halinde her iki meclis birlikte toplanır.

                     2.      İki meclis birlikte toplandığında, başkanlığı, Âyan Meclisi başkanı üstlenir.

                     3*.     Ortak Meclis oturumları, meclislerden her birinin üyelerinin mutlak çoğunluğu hazır bulunmadıkça kanunî değildir. Oyların eşit olması durumunda oyunu kullanması gereken başkan hariç, kararlar, hazır bulunanların oyçokluğuyla alınır.

Madde-90.    Mensup olduğu meclisin kararı hariç, bir kimse, Âyan ve Temsilciler Meclisi üyeliğinden çıkarılamaz. Anayasa ve seçim kanununda belirlenen üyelik düşüşü ve üyelikte toplanmaması gerekli haller dışında, üyelikten çıkarma kararı, meclisi oluşturan üyelerin üçte iki çoğunluğuyla alınır. Çıkarma, Âyan Meclisi üyesi ile ilgili olduğunda, meclis kararı onay için krala sunulur.

Madde-91.    Başbakan her kanun tasarısını, tasarıyı kabul, değiştirme veya red hakkına sahip olan Temsilciler Meclisine sunar. Her halde, tasarı Âyan Meclisine sunulur. Tasarı ancak iki meclisin kabulü ve kralın onayı ile kanunlaşır.

Madde-92.    Meclislerden biri herhangi bir kanun tasarısını iki kez reddeder ve diğeri onu değiştirerek veya değiştirmeksizin kabul ederse, iki meclis, ihtilaf konularını görüşmek üzere Âyan Meclisi reisi başkanlığında ortak bir oturumda toplanır. Ortak mecliste tasarının kanunlaşabilmesi için, hazır bulunan üyelerin üçte iki çoğunluğuyla kabul edilmesi gerekir. Tasarı yukarıda açıklandığı şekilde reddedilirse, aynı dönem içinde meclise ikinci kez sevkolunamaz.

Madde-93.    1.      Âyan ve Temsilciler Meclisince kabul edilen her kanun tasarısı kralın onayına sunulur.

                     2.      Daha sonra yürürlüğe gireceğine dair özel bir hüküm bulunmadıkça, kanun, kral tarafından onaylanıp Resmi Gazetede yayınlandıktan 30 gün sonra yürürlüğe girer.

                     3.      Kral, bir kanunu onaylamadığında, kanunun kendisine arz edildiği tarihten itibaren altı ay içinde onamama sebepleriyle birlikte meclise iade edebilir.

                     4.      Kral tarafından, yukarıdaki fıkrada beyan edilen süre içerisinde, anayasa hariç herhangi bir kanun tasarısı iâde edilir ve Âyan ve Temsilciler Meclisinin her birini oluşturan üyelerin üçte ikisinin muvafakatıyla ikinci kez kabul edilirse kral kanunu onaylar. Bu maddenin 3. fıkrasında belirlenen sürede, kanun onaylanarak iâde edilmediği takdirde, tasdik olunarak yürürlüğe girmiş kabul edilir.

                              Üçte iki çoğunluk elde edilemediğinde, tasarı bu yasama dönemi içerisinde ele alınamaz. Ancak, Millet Meclisi bu tasarıyı sonraki olağan dönemde tekrar ele alabilir.

Madde-94*.  1.      Millet Meclisi toplantı halinde olmadığında veya feshedilmiş olduğunda, geciktirilmesi mümkün olmayan zorunlu tedbir alınması gerekliliğinde veya ertelenmesi mümkün olmayan acil gider harcamalarında, kralın uygun görmesiyle Bakanlar Kurulu geçici kanunlar çıkarabilir. Anayasa hükümlerine aykırı olmaması gereken bu geçici kanunlar, ilk toplantısında meclise arzedilmek kaydıyla kanun kuvvetindedir. Meclis bu kanunlara rıza gösterebilir veya değiştirebilir. Ancak, Meclis onu reddettiğinde, kralın uygun görmesiyle Bakanlar Kurulu onun hükümsüzlüğünü hemen ilan eder. Bu kanunlar, bu ilan tarihinden itibaren, sözleşmeleri ve müktesep hakları etkilememek kaydıyla yürürlükten kalkar.

                     2.      Geçici kanunların yürürlükleri, anayasanın 93. maddesinin 2. fıkrası gereği normal kanunların yürürlükte olma biçimi gibidir.

Madde-95*.  1.      Âyan ve Temsilciler Meclisinin on veya daha fazla üyesi kanun teklifinde bulunabilir. Her teklif görüşü alınmak üzere meclis ihtisas komisyonuna gönderilir. Meclis teklifin kabulüne karar verdiğinde, onu kanun taslağı şekline getirmesi ve o dönem veya sonraki yasama dönemi içerisinde meclise sunması için Bakanlar Kuruluna havale eder.

                     2.      Âyan ve Temsilciler Meclisi üyelerince geçen fkra uyarınca sunulan kanun teklifleri meclis tarafından reddedildiğinde o dönem içerisinde tekrar sunulamaz.

Madde-96.    Âyan ve Temsilciler Meclisi üyelerinden herhangi birisi bağlı olduğu meclisin içtüzük düzenlemesine uygun olarak, bakanlara sorular yöneltebilir ve kamusal olaylarla ilgili olarak haklarında gensoru verebilir. Gensoru, acil durum ve ilgili bakanın sürenin kısaltılmasını uygun görmesi hariç, bakana ulaşmasından itibaren sekiz gün geçmedikçe müzâkere edilemez.

 

Altıncı Bölüm

Yargı Kuvveti

 

Madde-97.    Hakimler bağımsızdır.Yargı görevinde, kanun dışında otoriteye tâbi değildirler.

Madde-98.    Nizamiye ve Şer’iye  Mahkemeleri hakimleri, kanun hükümlerine göre Krallık Kararnâmesiyle atanır ve azledilirler.

Madde-99.    Mahkemeler üç çeşittir:

                     1.Nizâmiye Mahkemeleri,

                     2.Dîni Mahkemeler,

                     3.Özel Mahkemeler.

Madde-100.  Mahkemelerin çeşitleri, dereceleri, kısımları, yetkileri ve yönetim usulü, Yüksek Adalet Mahkemesi kurulmasını da düzenleyen özel bir kanunla belirlenir.

Madde-101.  1.      Mahkemeler herkese açıktır, işlerinde müdahaleden korunmuştur

                     2.      Mahkeme oturumları, mahkemenin, kamu düzeni ve âdâbı gözeterek gizliliğine   karar vermesi dışında alenîdir.

Madde-102*.   Nizamiye Mahkemleri, Hâşimî Ürdün Krallığında yargı yetkilerini;yargı yetkisinin anayasa veya(**) yürürlükteki herhangi bir yasal düzenlemeyle dîni mahkemelere veya özel mahkemelere devredildiği konular hariç, devletin açtığı ve devlete karşı açılan davalar da dahil olmak üzere bütün medenî ve ceza yasaları kapsamındaki konularda, bütün şahıslara karşı uygular.

Madde-103.  1.      Nizamiye mahkemeleri, hukuki ve cezai yargıdaki yetkilerini, ülkede yürürlükte olan kanun hükümleri uyarınca yerine getirir. Ancak, yabancılarin ahvâl-i şahsiye meselelerinde veya uluslararası uygulamadaki geleneğin diğer ülke kanununun uygulanmasını kabul ettiği ticari ve hukuki meselelerde, o kanunda düzenleniş şekliyle kanun yürürlüktedir.

                     2.      Ahvâl-i şahsiye meseleleri kanunla belirlenir ve müslüman gruplar sözkonusu olduğunda kanun gereği tek başına Şer’iye Mahkemesi yargılama yetkisine sahiptir.

Madde-104. Dîni Mahkemeler şu şekilde taksim edilmiştir:

                     1.Şer’iye Mahkemeleri,

                     2.Diğer Dîni Topluluk Meclisleri.

Madde-105.  Şer’iye Mahkemeleri, özel kanunları uyarınca aşağıdaki meselelerde tek başına yargı yetkisine sahiptir:

                     1.Müslümanların ahvâl-i şahsiye meselelerinde,

                     2.Her iki tarafın müslüman olduğu veya onlardan biri gayrımüslim olup iki tarafın  şer’iye mahkemesinin yargı yetkisine razı olduğu diyet davalarında,

                     3.İslâmi vakıflarla ilgili işlerde.

Madde-106.  Şer’iye Mahkemeleri yargılamalarında şer’i şerif hükümlerini uygular.

Madde-107.  İslâmî vakıfların işlerinin tanzim usulü, mâlî işlerinin yönetimi ve benzeri diğer işleri özel kanunla belirlenir.

Madde-108.  Dini Topluluk Meclisleri, gayrımüslim olarak bilinmiş olan veya devletin Hâşimî Ürdün Krallığında kurulu olarak tanıdığı Dini Topluluk Meclisleridir.

Madde-109.  1.      Dini Topluluk Meclisleri, kendisiyle ilgili yayınlanan özel kanun hükümlerine göre oluşur. Bu kanunlarda, ahvâl-i şahsiye meseleleri ve ilgili topluluk yararına kurulan vakıflarlarla ilgili zikredilen meclislerin yetkileri belirlenir. Bu toplulukların ahvâl-i şahsiye meseleleri, şer’iye mahkemeleri kapsamındaki müslümanlar için olan ahvâl-i şahsiye meseleleridir.

                     2.      Dini Topluluk  Meclislerinin uyması  gereken  esaslar zikredilen kanunlarda belirlenir.

Madde-110.  Özel mahkemeler yargı yetkilerini, kendileriyle ilgili özel kanun hükümlerine göre yerine getirir.

 

Yedinci Bölüm

Mâli İşler

 

Madde-111.  Vergi ve resim ancak kanunla konabilir. Maliye hazinesinin, devlet dairelerinin fertler için gerçekleştirmiş oldukları hizmetler mukabilinde veya fertlerin devlet mallarından yararlanmaları karşılığında talep ettiği ödeme türleri o ikisi cümlesinden değildir. Devlet vergi koymada, eşitlik ve sosyal adalet düşüncesi ile tedrîci vergilendirme ilkesini ve yükümlülerin edâ güçlerini ve devletin gelir ihtiyacını aşmamayı  gözetir.

Madde-112.  1.      Genel bütçe kanun tasarısı, anayasa hükümlerine uygun olarak incelenmesi için mâli yılın başlangıcından en az bir ay önce Millet Meclisine sunulur.

                     2.      Genel bütçe, bölüm bölüm oylanır.

                     3.      Genel bütçenin gider bölümündeki herhangi bir meblağın bir bölümden diğerine nakli ancak kanunla mümkündür.

                     4.      Millet Meclisi, genel bütçe kanunu tasarısı veya bütçeyle ilgili geçici kanunların müzâkeresi sırasında kamu yararına uygun gördüğü takdirde bölümlerde giderleri azaltabilir, ancak ne değiştirme usulüyle ne de ayrı olarak sunulan önergeyle bu giderlerde artış sağlayamaz. Fakat, müzâkereler bittikten sonra yeni giderler oluşturacak kanun teklifinde bulunulabilir.

                     5.      Genel bütçe görüşmeleri esnasında, mevcut bir vergiyi kaldıran, yeni bir vergi yükleyen veya yürürlükteki mâli kanunların getirdiği vergileri azaltma veya artırma şeklinde değiştirme kapsayan teklifler kabul edilemez. Sözleşmelerle ilişkili gelir veya gider değişiklikleriyle ilgili herhangi bir teklif de kabul edilemez.

                     6.      Her mâli yıl için takdir edilen devletin gelir ve giderleri genel bütçe kanunu ile onaylanır. Ancak mezkûr kanun, bir seneden daha fazla bir süre için belirli miktarların tahsisini düzenleyebilir.

Madde-113*.   Yeni mâli yıl öncesi bütçe kanununun kararlaştırılması mümkün olmadığında, geçen yılın bütçesi her ay için 1/12 ile orantılı olarak temel alınarak aylık harcamalar devam eder.

Madde-114.  Bakanlar Kurulu kralın uygun görmesiyle, ödeneklerin denetimi, kamusal sermayenin harcanması ve devlet stoklarının düzenlenmesi ile ilgili olarak tüzükler koyabilir.

Madde-115.  Vergiler ve diğer devlet gelirlerinden tahsil olunanların tümü, kanunda aksi düzenlenmedikçe, mâliye hazinesine ulaştırılır ve devlet hazinesine dahil edilir. Genel hazine mallarından herhangi bir kısmı, bir kanun olmaksızın, tahsis edilemez ve de herhangi bir amaçla harcanamaz.

Madde-116.  Kralın tahsisatı genel gelirden ödenir ve genel bütçe kanununda belirlenir.

Madde-117.  Madenler, mineraller veya kamu hizmetlerinin işletilmesi ile ilgili herhangi bir hak bahşedilmesini öngören bir ayrıcalık kanunla kararlaştırılır.

Madde-118.  Bir kimse, kanunda belirlenen haller dışında vergi ve resim ödemekten muaf tutulamaz.

Madde-119.  Devletin gelir ve giderlerini ve harcama usullerini denetlemek üzere, kanunla bir Divân-ı Muhâsebe kurulur:

                     1.      Divân-ı Muhâsebe, Temsilciler Meclisine, her olağan dönem başlangıcında veya Temsilciler Meclisinin talep ettiği herhangi bir zamanda; görüş ve düşüncelerini, işlenen ihlâlleri ve doğan sorumluluğu içeren genel bir rapor sunar.

                     2.      Kanun Divân-ı Muhâsebe başkanının dokunulmazlığını düzenler.

 

Sekizinci Bölüm

Genel Maddeler

 

Madde-120.  Hâşimî Ürdün Krallığı’nda idârî taksimât, devlet dairelerinin teşkilâtı, dereceleri, isimleri, idâre usulleri, görevlilerin tayin şekli, azilleri, denetlenmeleri, yetkileri ve yetki alanlarının sınırları kralın uygun görmesiyle Bakanlar Kurulunun yayınlayacağı tüzüklerle belirlenir.

Madde-121.  Belediye ve mahallî meclislerin işleri, belediye veya mahallî meclisler tarafından özel kanunlara uygun olarak yerine getirilir.

Madde-122.  Anayasanın 57. maddesinde düzenlenen Meclis-i Âlî, Bakanlar Kurulu veya Millet Meclisinden birinin mutlak çoğunluğu tarafından alınan bir kararla talep edildiğinde anayasa hükümlerini yorumlama yetkisine sahiptir. Bunlar, Resmi Gazetede yayınlandıktan sonra yürürlüğe girer.

Madde-123.  1.      Divân-ı Hâs, mahkemeler tarafından yorumlanmamış olan herhangi bir kanun metnini başbakanın talep etmesi durumunda yorumlama yetkisine sahiptir.

                     2.      Divân-ı Hâs, en yüksek nizâmiye mahkemesi reisi başkanlığında, onun iki üye hakiminden, Bakanlar Kurulunun belirlediği bir yüksek idare görevlisinden ve onlara, talep olunan yorumla ilgili bakanın görevlendireceği yüksek bakanlık görevlisi bir üyenin eklenmesinden oluşur.

                     3*.     Divân-ı Hâs, kararlarını çoğunluk oyuyla alır.

                     4.      Divân-ı Hâs’ın almış olduğu kararlar Resmi Gazetede yayınlanır ve kanun gücündedir.

                     5.      Kanunların yorumlanmasıyla ilgili diğer meselelerin tümü, alışılagelmiş olduğu üzere, bahis konusu olmaları durumunda mahkemelerce kararlaştırılır.

Madde-124.  Vatanın savunmasını gerektiren âcil bir durum meydana geldiğinde Savunma Kanunu adıyla bir kanun yayınlanır. Kanun gereğince kanunun belirlediği bir şahsa, vatanın savunmasını temin için devletin normal kanunlarının durdurulması yetkisi dâhil zaruri tedbirleri alma ve uygulama yetkisi verilir. Savunma Kanunu, Bakanlar Kurulunun kararına dayanarak Krallık Kararnâmesiyle ilan edildiğinde yürürlüğe girer.

Madde-125.  1.      Önemli bir âcil durum meydana geldiğinde, anayasanın geçen maddesi uyarınca gözönüne alınan tedbir ve uygulamalar ülkenin savunması için yeterli olmadığında, kral, Bakanlar Kurulu kararına dayanarak Krallık Kararnâmesiyle ülkenin tümünde veya bir kısmında sıkıyönetim ilan edebilir.

                     2.      Sıkıyönetim ilan edildiğinde, kral Krallık Kararnâmesiyle, yürürlükte olan herhangi bir kanun hükmünü gözönüne almaksızın ülkenin savunması amacıyla gerekli olan tâlimatlar yayınlayabilir. Bu tâlimatlar, kendilerine görevler yükleyen kanun hükümlerinden kaynaklanan kanunî sorumluluk dolayısıyla, sorumluluklarını kaldıran özel bir kanun çıkarılıncaya kadar, mevcut bütün vatandaşlara uygulanır.

Madde-126.  1.      Bu anayasada kanun tasarıları ile ilgili olarak belirlenen esaslar anayasa değişiklik tasarıları hakkında da uygulanır. Anayasa değişiklik tasarıları, Âyan ve Temsilciler Meclisinin her birinin üyelerinin üçte iki çoğunluğuyla kabul edilmelidir. Anayasanın 92. maddesine uygun olarak iki meclisin toplanması durumunda, değişikliğin, her meclisi oluşturan üyelerin üçte iki çoğunluğuyla kabul edilmesi gerekir. Her iki halde değişiklik tasarısı kral tarafından onanmadıkça yürürlükte sayılmaz.

                     2.      Vesâyet müddeti boyunca, kralın hakları ve verâsetiyle ilgili anayasada değişiklik yapılamaz.

Madde-127.  Ordunun görevi vatanın savunması ve güvenliğiyle sınırlıdır:

                     1.      Askere alma usulü, ordu teşkilatı ve ordu personelinin hakları ve görevleri kanunla belirlenir.

                     2.      Jandarma ve polisin teşkilat ve yetki alanları kanunla belirlenir.

 

Dokuzuncu Bölüm

Kanunların Yürürlüğü ve İlgâlar

 

Madde-128.  Bu anayasanın yürürlüğü esnasında Hâşimî Ürdün Krallığı’nda yürürlükte olan tüm kanunlar, tüzükler ve diğer yasama işlemleri, yasama tarafından sâdır olan bir işlemle ilgâ edilinceye veya değiştirilinceye kadar yürürlükte kalmaya devam eder.

Madde-129.  1.      7 Aralık 1946 tarihli Ürdün Anayasası değişiklikleriyle birlikte ilgâ edilmiştir.

                     2.      1922 tarihli mersûm Filistin Anayasası değişiklikleriyle birlikte ilgâ edilmiştir.

                     3.      Geçen iki fıkrada düzenlenen ilgâlar, bu anayasa hükümlerinin yürürlüğünden önceki herhangi bir kanunun, kanun gereğince sâdır olan bir tüzüğün veya kanun ve tüzük gereğince uygulanan bir şeyin geçerliliğini etkilemez.

Madde-130.  Bu anayasa hükümleri Resmi Gazetede yayınlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girer.

Madde-131.  Bakanlar Kurulu anayasa hükümlerinin uygulanmasını üstlenir.

 

 

 

              

 

 

 

 

 

 

 

              



* Çeviride; “ed-Düstûru’l-Ürdünî Mea Cemîi’t-Tadilâti’l-letî Tareet Aleyhi, Matbûâtu Meclisi’l- Ümme, byy.,1986”, adlı anayasa kitapçığı esas alınmış, anayasanın ilk şekli bakımından da; “Hânî Selim Hayr, et-Tatavvuru’l-Amelî li’d-Düstûru’l-Ürdünî 1921-1989, byy., ts.”, adlı kaynaktan yararlanılmıştır.

** 08/01/1952 tarih ve 1093 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.

 

* (Madde-28/a) 01/04/1965 tarih ve 1831 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince, fıkraya: “Fakat, kral, erkek kardeşlerinden birini veliaht olarak seçebilir ve bu durumda krallık tahtta bulunandan ona intikal eder” cümlesi ilave edilmiştir.

* (Madde-33) 04/05/1958 tarih ve 1380 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan değişiklik gereğince 33. maddenin 1 ve 2. fıkrasında değişiklik öngörülmüştür. Maddenin Anayasanın ilk halinde: “Kral, savaş ilan eder, barışa karar verir ve anlaşmaları onaylar” şeklinde olan 33. maddesinin 1. fıkrası bu değişiklikle: “Kral anlaşma ve ittifakları onaylar” biçimini almıştır. 2. fıkra da bu değişiklikle halen yürürlükte olmaya devam etmektedir. Bu fıkranın ilk şekli ise şöyledir: “Barış, ittifâk, ticaret ve denizcilik anlaşmaları, devletin toprağında değişiklik, egemenlik haklarında azalma, Ürdün vatandaşlarının genel ve özel haklarına dokunma yada devlet hazinesine yük getirme sonucu doğuran diğer anlaşmalar, ancak Millet Meclisi uygun bulduğu takdirde geçerlidir. Hiç bir şekilde bir anlaşmada alenî şartlarla çelişik gizli şartlar olamaz”.

 

** (Madde-33/1) 01/09/1958 tarih ve 1396 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince, daha önce 04/05/1958 tarih ve 1380 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan değişiklik gereği: “Kral, anlaşma ve ittifakları onaylar” şeklinde yeniden düzenlenmiş olan 33. maddenin 1. fıkrası ilgâ edilmiş ve bu ilgâya karşılık fıkra bu son şekline kavuşmuştur.

* (Madde-34/4) 10/11/1974 tarih ve 2523 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince, maddeye 4. bir fıkra eklenmiştir.

* (Madde-45/1) 04/05/1958 tarih ve 1380 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince 1. fıkra cüzî olarak şu şekilde değiştirilmiştir: “Bakanlar Kurulu, bu anayasa, Arap birliği anayasası veya diğer yasal düzenlemeler uyarınca diğer herhangi bir şahsın veya heyetin yetkilendirildiği işler hariç, devletin iç ve dış tüm işlerinin yönetim sorumluluğunu üstlenir”. Fıkranın anayasadaki ilk şekli şöyledir: “Bakanlar Kurulu, bu anayasa, herhangi bir kanun veya kanun gereğince çıkarılan bir tüzük uyarınca diğer herhangi bir şahsın veya heyetin yetkilendirildiği işler hariç, devletin iç ve dış tüm işlerinin yönetim sorumluluğunu üstlenir”.

** (Madde-45/1) 01/09/1958 tarih ve 1396 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince, daha önce 04/05/1958 tarih ve1380 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik ile fıkraya dâhil edilen: “veya Arap birliği anayasası” ibaresi metinden çıkarılmıştır.

 

* (Madde-53) 17/04/1954 tarih ve 1179 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince madde üç fıkra halinde yeniden düzenlenmiştir. Madde ilk haliyle şöyledir: “Hükümet veya bakanlardan biri hakkında Temsilciler Meclisi önünde güven oylamasına gidilebilir. Meclis, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla hükümet hakkında güvensizlik oyu kararı verirse hükümetin istifa etmesi gerekir. Karar, bakanlardan biriyle ilgili olduğunda, bakanın makamından çekilmesi gerekir”.

** (Madde-54/2) 04/05/1958 tarih ve 1380 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince 54. maddenin 2. fıkrasının sonuna aşağıdaki ibâre eklenmiştir: “Bu süre esnasında Meclis feshedilemez”.

 

*** (Madde-54/3) 17/04/1954 tarih ve 1179 sayilı ve 04/05/1958 tarih ve 1380 sayılı Resmi Gazetetelerdeki değişiklikler gereğince. Fıkranın anayasadaki ilk düzenleniş şekli şöyledir: “ Her yeni hükümet, meclis toplantı halinde ise Temsilciler Meclisine hükümet programını sunar ve bu program hakkında güvenoyu ister”. 17/04/1954 tarih ve 1179 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik ile fıkra: “Her yeni hükümet, Temsilciler Meclisine, meclis toplantı halinde ise kuruluşundan itibaren 30 gün içinde, toplantı halinde olmadığında ise iki ay içinde hükümet programını sunar ve bu program hakkında güvenoyu ister. Meclis feshedilmiş olduğunda, hükümet, yeni meclisin toplanmasından itibaren 15 gün içinde programı sunar ve güvenoyu ister” biçimini almıştır. 04/05/1958 tarih ve 1380 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik ile de fıkra hâlihazırdaki şeklini almıştır.

* (Madde-57) 04/05/1958 tarih ve 1380 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince. Maddenin ilk düzenleniş biçimi şöyledir: “Meclis-i Âli, en yüksek Nizâmiye Mahkemesi reisi başkanlığında sekiz üyeden oluşur. Bu üyelerden dördünü, Âyan Meclisi, üyeleri arasından seçimle belirler. Dördü, en yüksek Nizamiye Mahkemesi hakimleri arasından kıdem esasına göre belirlenir ve zorunluluk halinde sayı, kıdem sırasına göre izleyen mahkeme reisleri arasından tamamlanır”.

* (Madde-59) 04/05/1958 tarih ve 1380 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince. Maddenin anayasadaki ilk düzenleniş şekli şöyledir. “Meclis-i Âlî, müyyide kararlarını altı oy çoğunluğuyla verir”.

* (Madde-65) 16/10/1955 tarih ve 1243 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince. Maddenin ilk hâli şu şekildedir:

“1-Âyan Meclisinde üyelik süresi sekiz yıldır. Üyelerin yarısının tayini her dört yılda bir yenilenir. Üyelerden süresi bitenler tekrar tayin edilebilir.

2-İlk dört yıl sonunda üyeliği sona erecekler kura ile belirlenir. Kurada çıkanlar tekrar tayin edilebilir. Kura, üye olması sıfatıyla meclis başkanını da kapsar.

3-Âyan Meclisi başkanının süresi iki yıldır. Tekrar tayin edilebilir”.

               

* (Madde-68) 16/2/1960 tarih ve 1476 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince, fıkranın ilk şekline aşağıdaki ibâre eklenmiştir: “Kral, Krallık Kararnâmesiyle Meclisin süresini, bir yıldan az ve iki yıldan çok olmamak üzere uzatabilir”.

* (Madde-73/3) 16/10/1955 tarih ve 1243 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince; fıkranın ilk şeklinde yer alan, “31 Ekim” ibâresi “30 Eylül” olarak, “Kasım ayı” “Ekim ayı” olarak ve “Kasım ve Aralık ayları” ibâresi de “Ekim ve Kasım ayları” şeklinde değiştirilmiştir.

** (Madde-73/4) 10/11/1974  tarih ve 2523 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik ve sonra bundan dönülen 07/02/1976 tarih ve 2605 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince. İlk değişiklikte maddeye eklenen 4. fıkra şöyledir: “Bu maddedeki 1 ve 2. fıkraya rağmen, kral, kendisiyle beraber Bakanlar Kurulunun da seçimlerin yapılmasını imkansız gördüğü beklenmedik hallerin varlığı halinde genel seçimlerin yapılmasını bir seneyi geçmeyecek şekilde erteleyebilir”. Daha sonraki değişiklikte, fıkrada yer alan “bir seneyi geçmeyecek şekilde” ibâresi ilgâ edilmiştir.

 

***  (Madde-73/5) 07/02/1976 tarih ve 2605 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince maddeye 5. bir fıkra eklenmesi öngörülmüştür. Bu fıkra: “Geçen fıkrada belirtilen erteleme devresi boyunca anayasa değişikliğini gerektiren beklenmedik haller meydana gelirse, kral, Bakanlar Kurulunun kararına dayanarak önceki Temsilciler Meclisini bu amaçla olağanüstü bir oturumda toplantıya davet edebilir” şeklindeydi. Ancak bu fıkra 09/01/1984 tarih ve 3201 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereği ilgâ edilmiş ve onun yerine hâlihazırdaki düzenleme getirilmiştir.

* (Madde-73/6) 09/01/1984 tarih ve 3201 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklikle maddeye eklenen fıkra gereğince.

* (Madde-74) 17/04/1954 tarih ve 1179 sayılı ve 04/05/1958 tarih ve 1380 sayılı Resmi Gazetelerdeki değişiklikler gereğince. Maddenin anayasadaki ilk düzenlenişi: “Temsilciler Meclisinin feshedildiği bir sebeple yeni meclis feshedilemez” şeklindeydi. 1954 yılındaki değişiklikte maddenin aslı 1. fıkra olarak kabul edilerek 2. bir fıkra eklenmiştir. Bu fıkra şöyledir: “Döneminde Temsilciler Meclisi feshedilen bir hükümet, geçici bir hükümet parlamento seçimlerini icrâ etmek şartıyla fesih tarihinden itibaren bir hafta içinde görevinden istifa eder. Bu seçimlerde hükümetin herhangi bir bakanı kendisini aday gösteremez”. 1958 yılındaki değişiklikte, maddenin önceki şekli ilgâ edilerek bugünkü halini almıştır.

* (Madde-78) 17/04/1954 tarih ve 1179 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince, 1. fıkradaki “Kasım ayı” ibâresi “Ekim ayı”, 3. fıkranın ilk şeklinin 2. satırındaki “üç ay” ibâresi “altı ay” ve fıkra sonundaki “ilk üç ay” ibâresi de “altı ay” olarak değiştirilmişlerdir.

 

* (Madde-78/3) 16/10/1955 tarih ve 1243 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik ile, 17/04/1954 tarih ve 1179 sayılı Resmi Gazetedeki 3. fıkra ile ilgili değişikliklikler tekrar düzenlenmiştir. Buna göre, “altı ay” ibâreleri “dört ay” olarak değiştirilmiştir. Fıkranın anayasadaki ilk düzenleniş biçimi şöyledir: “Millet Meclisinin olağan dönemi geçen iki fıkra uyarınca toplantıya davet edildiği tarihte başlar. Bu olağan dönem, kral Temsilciler Meclisini o sürenin bitiminden önce feshetmedikçe, üç ay sürer. Kral, olağan dönemi, yapılması gereken işler dolayısıyla üç ayı geçmeyecek şekilde başka bir tarihe uzatabilir. İlk üç ay veya herhangi bir uzatma bitiminde, kral zikredilen dönemi kapatır.

* (Madde-84) 17/04/1954 tarih ve 1179 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince, 1. fıkranın sonuna şu ibâre eklenmiştir: “Meclis üyelerinin mutlak çoğunluğu hazır bulunduğu sürece, oturum kanunî olmaya devam eder”.

* (Madde-88) 08/04/1973 tarih ve 2414 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince, maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir: “Herhangi bir sebeple bir seçim bölgesinde Temsilciler Meclisi üyelerinden birinin yeri boşaldığında ve Bakanlar Kurulu o yerin doldurulması için ara seçimin yapılmasını imkansızlaştıran beklenmedik hallerin varlığını gördüğünde, Temsilciler Meclisi, bildirilme tarihinden itibaren bir ay içinde üyelerinin mutlak çoğunluğuyla, o seçim bölgesi halkı arasından anayasa hükümlerine uygun düşen bir kimseyi uygun gördüğü bir usulle o yeri doldurmak için üye olarak seçer”.

* (Madde-89/3) 04/05/1958 tarih ve 1380 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince. Fıkranın ilk şekli şu şekildedir: “Bu madde uyarınca toplanan iki meclisin kararları hazır olan üyelerin mutlak çoğunluğu ile elde edildiğinde geçerlidir”.

* (Madde-94) “1.Millet Meclisi toplantı halinde olmadığında, aşağıda beyan olunan beklenmedik hallere karşı koyabilmek için kralın uygun görmesiyle Bakanlar Kurulu geçici kanunlar çıkarabilir:

a.Genel âfetler,

b.Acil durum ve harb halinde,

c.Ertelenmesi mümkün olmayan herhangi bir harcamaya ihtiyaç duyulduğunda.

Anayasa hükümlerine aykırı olmaması gereken bu geçici kanunlar, ilk toplantısında meclise arzedilmek kaydıyla kanun kuvvetindedir. Kabulüne karar verilmediğinde, kralın uygun görmesiyle Bakanlar Kurulu onun hükümsüzlüğünü hemen ilan eder. Bu kanunlar, bu ilan tarihinden itibaren, sözleşmeleri ve müktesep hakları etkilememek kaydıyla kanun kuvvetini kaybederler.

2.Geçici kanunların yürürlükleri, anayasanın 93. maddesi gereği normal kanunların yürürlükte olma biçimi gibidir”,

şeklinde olan maddenin ilk düzenleniş hali 04/05/1958 tarih ve 1380 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince bugünkü halini almıştır.

* (Madde-95) 04/05/1958 tarih ve 1380 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince. Maddenin ilk biçimi şöyledir: “1.Âyan ve Temsilciler Meclisinin bir veya daha fazla üyesi teklifleri, görüşü alınmak ve incelenmek üzere meclis ihtisas komisyonuna gönderilmek kaydıyla kanun teklifinde bulunabilir. Meclis teklifin kabulüne karar verdiğinde, onu kanun taslağı şekline getirmesi ve o dönem veya sonraki yasama dönemi içerisinde meclise sunması için Bakanlar Kuruluna havale eder.

2.Âyan ve Temsilciler Meclisi üyelerince sunulan herbir kanun tasarısı meclis tarafından reddedildiğinde o dönem içerisinde tekrar sunulamaz”.

* (Madde-102) 04/05/1958 tarih ve 1380 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince, maddenin ilk biçimindeki “anayasa” ibâresinden sonra, “(,) Arap birliği anayasası veya yürürlükte olan herhangi bir yasal düzenleme” cümleciği eklenmiştir. Maddenin ilk şekli şöyledir: “Nizamiye Mahkemleri, Hâşimî Ürdün Krallığında yargı yetkilerini;yargı yetkisinin anayasa veya yürürlükteki herhangi bir kanunla dîni mahkemelere veya özel mahkemelere devredildiği konular hariç, devletin açtığı ve devlete karşı açılan davalar da dahil olmak üzere bütün medenî ve ceza yasaları kapsamındaki konularda, bütün şahıslara karşı uygular”.

** (Madde-102) 01/09/1958 tarih ve 1396 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince, daha önce 04/05/1958 tarih ve1380 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik ile fıkraya dâhil edilen: “(,) Arap birliği anayasası” ibaresi metinden çıkarılmıştır.

* (Madde-113) 04/05/1958 tarih ve 1380 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince. Maddenin ilk şekli şöyledir: “Yeni mâli yıl öncesi genel bütçe kanununun kararlaştırılması mümkün olmadığında, yeni mâli bütçe tasarısındaki giderler önceki yıldan daha az ise, o takdirde, giderler, onaylanıncaya kadar yeni genel bütçe tasarısı sınırları içinde yerine getirilir”.

* (Madde-123/3) 04/05/1958 tarih ve 1380 sayılı Resmi Gazetedeki değişiklik gereğince. Fıkranın anayasadaki ilk düzenlenişi şöyledir: “Divân-ı Hâs, kendisine arzedilen meselelerde uygun gördükleri hakkında karar verir”.