Son Güncelleme Tarihi 13.03.2003
 

 

Makale:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KNOW-HOW SÖZLEŞMESİ

Erhan Karakaş*

 

I.Know-How Kavramı

A. Tarihi Gelişimi

        Parg. 1.                   Know-how, sanayi devriminden sonra Anglo-Amerikan Hukuk çevresinde ortaya çıkmış bir kavramdır.[1] Sanayi devrimi ile işletmelerin genişlemesi ve çeşitlenmesi yeni üretim tekniklerinin doğmasına ve bunların karmaşık bir hal almasına neden olmuştur. Üretilen mamul malların piyasaya sunulması ve pazarlanması ticaret alanında da hızlı gelişmeler ve değişiklikler meydana getirmiştir. Bu hızlı değişim ve gelişime bağlı olarak kompleks bir hale gelen bazı bilgi ve hünerleri yazılı olarak ifade edebilme olanağı kalmamış ve bu bilgiler sahiplerinin fiili tekelinde ve gizliğinde kalmıştır.[2] Böylece belirli bir konudaki teknik bilgi[3] ve tecrübe olarak ifade edebileceğimiz know-how doğmuştur.

        Parg. 2.                   Sanayi devrimiyle ortaya çıkan yeni işletmeler, kompleks bir halde ve sahiplerinin gizliliğinde bulunan bilgi ve hünerlerin para karşılığında bir işletmeden diğerine açıklanmasını veya devredilmesini gerektirmiştir.[4] Pazarda rekabet şansı elde etmek isteyen fakat uzun araştırma ve geliştirme faaliyetlerine girişmekten kaçınan işletmeler bu bilgileri talep eder olmuşlardır.[5] Böylece, bu tür bilgilerin açıklanmasına veya devredilmesine ilişkin sözleşmeler yapılmaya başlanmıştır.

        Parg. 3.                   Know-how sözleşmesi ortaya ilk çıktığı zamanlarda patent lisansı sözleşmesi ile birlikte yapılıp bu sözleşmenin bir unsuru olarak değerlendirildiğinden bağımsız bir know-how sözleşmesinden bahsedilmemekteydi.[6] Ancak 1980’li yıllardan sonra know-how sözleşmesi bağımsız bir sözleşme olarak değerlendirilmeye başlanmıştır.[7]

        Parg. 4.                   Günümüzde know-how sahipliği büyük önem taşımaktadır. Know-how sahipleri, uzun uğraşlar ve büyük yatırımlar sonucu elde ettikleri bu bilgileri gerek kendi üretim faaliyetlerinde kullanarak gerekse satarak ya da kiralayarak büyük gelirler elde etmektedirler.[8] Ayrıca, know-how’ların kısa zamanda elde edilmesi pazarda rekabet şansını büyük ölçüde artırmaktadır.[9]

                     B. Tanımı

        Parg. 5.                   Know-how’ın üzerinde görüş birliğine ulaşılmış bir tanımı bulunmamakla[10] birlikte hemen hemen her ülke bu kavramı ifade etmek için aynı terimi (know-how) kullanmaktadır.

        Parg. 6.                   Know-how’ın geniş ve dar olmak üzere iki anlamı vardır. Geniş anlamda know-how, belirli bir sınai faaliyetin yürütülebilmesi için gerekli olan tüm bilgi ve tecrübeleri ifade eder ki, bu şekilde teknik ve ticari unsurlar ile patent verilmiş ihtiraları da kapsar.[11] Ancak know-how genellikle dar anlamda kullanılmaktadır. Buna göre “bir ticari işletmenin ekonomik faaliyetinde (malların üretiminde, satımında, hizmetlerin sunulmasında, organizasyon ve yönetiminde) kullanılan, bir patent ile korunmamış bulunan, genellikle gizli olmakla birlikte böyle bir nitelik taşıması zorunlu olmayan, teknik, ticari, idari, mali veya başka bir alana ait bilgidir.”[12]

                     C. Unsurları

               1.Sınai alanda özellikle ticari ve ekonomik faaliyetlerde kullanılabilen bilgilerden oluşur[13]

        Parg. 7.                   Bir bilginin know-how olarak nitelendirilebilmesi için her şeyden önce bu bilginin sınai alanda faaliyet gösteren bir ticari işletmenin ekonomik faaliyetinde kullanılabilecek bir nitelik taşıması gerekir. Yani bu bilgi bir ticari işletmenin üretimine, satımına, organizasyon ve yönetimine ilişkin olmalıdır. Örneğin bu bilgi bir malın aynı makine ve araçlarla daha seri bir şekilde üretilmesini sağlayan teknik bir bilgi olabileceği gibi işletmenin yönetim ve organizasyon maliyetlerini düşüren bir çeşit bilgi de olabilir.

                     2. Herkesin kolayca elde etmesi mümkün olmayan bilgilerden oluşur[14]

        Parg. 8.                   Bilindiği üzere know-how’lar uzun araştırma ve geliştirme faaliyetleri sonucunda elde edilmekte ve bunlar sahiplerinin fiili tekelinde ve gizliliğinde kalmaktadır. Bu durum her ne kadar know-how’ın gizlilik niteliğini ön plâna çıkarsa da know-how gizli olmak zorunda değildir.[15]

        Parg. 9.                   İlgili sınai faaliyet alanında yeterli zaman ve işgücü harcayan herkesin bu tür bilgilere ulaşması mümkündür ki bunlara işletme tecrübesi ya da gizli olmayan know-how denilmektedir. Ayrıca bazı tür bilgiler de vardır ki ilgili sınai faaliyet alanında zaman ve işgücü harcayarak bu bilgilere ulaşılması çok zor hatta imkansızdır. Bunlara da gizli know-how ya da ticari sırlar denilmektedir.

      Parg. 10.                 Anlaşıldığı üzere bu tür bilgilere herkes kolaylıkla ulaşamamakta; belirli bir zaman, işgücü ve para harcanması gerekmektedir.

                     3. Bu bilgilerin patent alınarak korunmamış olması gerekir[16]

      Parg. 11.                 551 sayılı KHK’nin[17] beşinci maddesine göre bir buluşun patent verilerek korunabilmesi için “yeni, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir” olması gereklidir.[18] Know-how’ın patent verilebilme niteliğine sahip olması ne gerekli ne de zorunludur. Daha açık bir ifadeyle know-how’ı oluşturan bilginin patent verilebilme niteliğine sahip olması gerekli değildir. Üçüncü kişilere aktarılabilir nitelikte olan bir bilgi, herkes tarafından kolaylıkla elde edilemiyorsa ve bir ticari işletmenin ekonomik faaliyetine ilişkinse 551 sayılı KHK’de belirtilen nitelikleri taşımasa dahi know-how olarak adlandırılabilir.

      Parg. 12.                 Buradan know-how’ı oluşturan bilgilerin patent verilebilme niteliklerine sahip olamayacağı sonucu çıkarılmamalıdır. Nitekim know-how’a konu olan kimi bilgiler sözü edilen KHK’deki nitelikleri taşıyabilirlerde. Bu bilgilerin söz konusu nitelikleri taşıması onları know-how olarak adlandırabilmemize engel değildir.

      Parg. 13.                 Ancak, sözkonusu bilgilere patent alınmış ise, yani know-how’a konu olabilecek özellikte bulunan ve 551 sayılı KHK’nin beşinci maddesindeki nitelikleri taşıyan bilgilere patent almak için başvuru yapılmış ve bunlara patent alınmış ise artık bir know-how’dan bahsedemeyiz. Bu tür bilgiler ancak kendilerine patent alınana kadar know-how olarak adlandırılabilir.

                     4. Bu bilgiler üçüncü kişilere aktarılabilir nitelikte olmalıdır[19]

      Parg. 14.                 Know-how fiziki bir varlığa sahip değildir.Yani know-how gayri maddi bir maldır.[20] Bu nedenle know-how’ın başkalarına aktarılabilmesi için çeşitli vasıtalarla somutlaştırılması gerekmektedir. Örneğin, know-how’a konu olan bilgi yazılarak, resim veya şablon haline getirilerek veya doğrudan doğruya nasıl uygulanacağı gösterilerek somutlaştırılabilir. Ancak bu şekilde ilgili bilgi, know-how sözleşmesine konu olabilir.[21]

      Parg. 15.                 Bu durum know-how aktarımının sözlü olarak yapılamayacağı anlamını taşımamaktadır. Nitekim bilgilerin sözlü olarak karşı tarafın hafızasında yer alabilecek şekilde açıklanması da onu somut bir hale getirmektedir.[22]

                     D. Çeşitleri

      Parg. 16.                 Know-how’a konu olan bilgilere ilgili herkesin ulaşabilip ulaşamamasına göre gizli ve gizli olmayan know-how ayırımı yapılmaktadır.

      Parg. 17.                 Know-how’a konu olabilecek türden bir bilgiye hukuka uygun yollardan ulaşılması, ilgili branşta etkinlik göstermek isteyen herkes için pratik açıdan mümkünse buna işletme tecrübesi ya da gizli olmayan know-how denilmektedir.[23] Her tacirin böyle bir bilgiye kendi işletmesinde büyük yatırımlar ve uzun araştırma faaliyetleri sonucunda ulaşması mümkündür. Ancak bu faaliyetlerin büyük ölçüde zaman ve para kaybına neden olması dolayısıyla tacirler, araştırma faaliyetlerine girişmekten kaçınarak; bu sınanmış bilgilere hem daha kolay ve ucuz olması hem de zaman kaybına neden olmaması sebebiyle onları kiralayarak ya da satın alarak ulaşmayı tercih etmektedirler.

      Parg. 18.                 Şayet bu tür bilgiler herkese açık değilse, yani bu tür bir bilgiye ilgili branşta etkinlik kazanmak isteyen herkes, hukuka uygun yollardan ulaşamıyorsa buna gizli bilgi (sır) ya da gizli know-how denilmektedir.[24] Her tacir, kendi işletmesinde böyle bir bilgiye ulaşamadığından gizli know-how’lar gizli olmayan know-how’lara nazaran daha önemlidir. Ancak her know-how sır[25] niteliği taşımaz. Bir know-how’ı gizli olarak adlandırabilmemiz için çeşitli şartlara sahip olması gereklidir:[26]

      Parg. 19.                 Her şeyden önce gizli kalması gereken, sınırlı sayıda kişi tarafından bilinen üretim, işletme ve pazarlama sürecine ilişkin bir husus bulunmalıdır. Bu husus işletmenin gizlilik alanı içerisinde kaldığı sürece sır olma özelliği taşıyacaktır.

      Parg. 20.                 İkinci olarak bu hususu bilen kişi ya da kişilerin bu hususun gizli kalması yönünde bir iradeye sahip olmaları yani söz konusu bilginin alenileştirilmesine karşı olmaları gereklidir.

      Parg. 21.                 Son olarak bu hususun herkesçe bilinmesini istemeyen kişilerin, onun gizli kalmasında hukuken korunmaya değer bir menfaatleri bulunmalıdır.

                     E. Hukuki Niteliği

      Parg. 22.                 Bu konuda önem arz eden husus know-how üzerinde mutlak bir hakkın bulunup bulunmadığıdır.

      Parg. 23.                 Gizli olmayan know-how’ın üzerinde sahiplerinin mutlak bir hakkının bulunmadığı, hukuk düzeni tarafından bunların hak objesi olarak kabul edilmediği dolayısıyla bunların korunmasının mümkün olmadığı ifade edilmektedir.[27]

      Parg. 24.                 Gizli know-how’lar üzerinde mutlak bir hakkın bulunup bulunmadığı doktrinde tartışmalıdır:

      Parg. 25.                 Doktrinde savunulan bir görüşe göre gizli know-how’lar üzerinde sahiplerinin kişilik hakkı niteliğinde bir mutlak hakkı mevcuttur ve bunlar işletmenin gizlilik alanında kaldığı sürece sahiplerinin kişilik hakkının bir parçasını oluşturur.[28]

      Parg. 26.                 Bazı yazarlar ise gizli know-how’lar üzerinde bir mutlak hakkın bulunduğunu kabul etmekle birlikte bunun kişilik hakkı olmadığını ifade etmektedirler. Bunlara göre bu çeşit bilgiler üzerinde mülkiyet hakkı ile karşılaştırılabilecek nitelikte bir malvarlığı hakkı vardır.[29]

      Parg. 27.                 Gayri maddi mallar ancak hukuk düzenince tanındıkları zaman hak objesi olurlar ve sınırlı sayı ilkesine tabidirler. Hukuk düzenleri bu malların sahiplerine özel kanunlar ile açıkça mutlak subjektif haklar tanırlar ve bu kanunlara aykırı davranışları yasaklarlar ise söz konusu gayri maddi mal üzerinde sahiplerinin bir mutlak hakkından söz edilebilir.

      Parg. 28.                 . Bizimde katıldığımız doktrindeki bir diğer görüş ise know-how üzerinde mutlak bir hakkın bulunduğunu kabul etmemekte, bunun üzerinde sadece fiili bir durumun söz konusu olduğunu ifade etmektedir. Bu nedenle know-how’ı ihlal edenlere karşı başvuru imkânları oldukça sınırlıdır.[30]

                     II. Know-How Sözleşmesi

                     A.Tanımı

      Parg. 29.                 Know-how sözleşmesi öyle bir sözleşmedir ki, bununla taraflardan biri (know-how veren) diğerine (know-how alana) belirli bir bedel karşılığında hakim olduğu know-how’ı aktarmayı ve bunun kullanılmasına karşı çıkmamayı taahhüt eder.[31]

                     B. Konusu

      Parg. 30.                 Tanımdan da anlaşılacağı üzere know-how sözleşmesinin konusunu yukarıda belirttiğimiz unsurlara sahip know-how oluşturur. Know-how sözleşmesinin konusu bakımından değinilmesi gereken iki husus vardır:

      Parg. 31.                 İlkin know-how’a konu olan bilginin “sınai alanda kullanılabilen teknik buluş” niteliği taşısa dahi bu bilgiye patent alınmamış olmasıdır. Nitekim patent alınmış buluş ya da bilgi know-how vasfını taşıyamayacağından bu sözleşmenin konusu olamaz. Bu anlamda know-how sözleşmesinin konusunu geri verilmesi mümkün olmayan gayri maddi mallar oluşturur.

      Parg. 32.                 İkinci olarak fiziki bir varlığa sahip olmayan know-how’ın herhangi bir surette somutlaştırılması gereklidir. Aksi halde bu bilgiler de know-how sözleşmesine konu olmaz.[32]

                     C. Şekli[33]

      Parg. 33.                 Know-how sözleşmesi BK.m.11/1 gereğince hiçbir şekle tabi değildir. Ancak know-how’ın eksik münhasır hak ve fiili durum olmasından kaynaklanan korunma güçlüğünün göz önünde tutularak en azından yazılı şekilde yapılması hem ispat kolaylığı sağlayacak hem de taraflar arasında çıkabilecek ihtilafların hızlı ve etkin bir şekilde çözümlenmesine yardımcı olacaktır.[34]

                     D. Çeşitleri

      Parg. 34.                 Know-how sözleşmesini farklı şekillerde yapmak mümkündür. Sadece know-how aktarımına ilişkin bir sözleşme yapılabileceği gibi know-how aktarımının sözleşmenin bir unsuru olarak düzenlendiği sözleşmelere de rastlanılmaktadır. Know-how veren ve alanın sözleşme ile kararlaştırılan yetkileri bakımından da know-how sözleşmeleri bir ayırıma tabi tutulabilir. Ayrıca sözleşme konusu know-how’ın sürekli ya da geçici olarak aktarımının kararlaştırılabilmesi nedeniyle değişik know-how sözleşmeleri ile de karşılaşılmaktadır.

                     1-Basit ve Karma Know-How Sözleşmesi

      Parg. 35.                 Bilgi, beceri ve tecrübeler ekonomik hayatta rol oynar şekilde, know-how sözleşmesinin konusu olursa, basit know-how sözleşmesinden söz edilir.[35] Bu sözleşme sadece know-how aktarımına ilişkin bir sözleşmedir ve başka unsurlar içermez.

      Parg. 36.                 Buna karşın yalnızca know-how aktarımına ilişkin olmayıp başka sözleşme türleri ile birlikte yapılan sözleşmelere karma ya da kombine know-how sözleşmesi denilmektedir.[36] Bu tür bir sözleşme know-how aktarımına ek olarak başka sözleşmelere konu olabilen unsurları da ihtiva etmektedir.

                     2-Geçici ve Sürekli Know-How Sözleşmesi

      Parg. 37.                 Know-how’ın yeni, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir bir nitelik taşıması zorunlu olmamakla birlikte böyle bir niteliğe sahip olması da mümkündür. Böyle bir know-how’ın ileride patent ettirilmek şartıyla bir sözleşmeye konu yapılması mümkündür ki, bu durumda know-how alan söz konusu know-how’dan sınırlı ve belirli bir süre yararlanabilmektedir. Bu tür sözleşmelere geçici know-how sözleşmeleri denilmektedir. Eğer bu bilgilere patent verilmez veya alınmazsa sözleşme duruma göre basit ya da kombine sözleşme niteliğini kazanır.[37]

      Parg. 38.                 Ancak yukarıda belirtilen niteliklere sahip bilgiler bir sözleşmeye konu yapılır ve sözleşme ile know-how verenin söz konusu bilgiye patent almaması kararlaştırılarak know-how alanın know-how verene patent almamasının karşılığı olarak belirli bir bedel ödemesi hususunda anlaşılır ise buna telafi edici ya da sürekli know-how sözleşmesi denir. Bu çeşit sözleşmeler daha çok münhasır know-how sözleşmesi olarak kurulmaktadır ki böylece işletmeler sözleşme konusu know-how’ı rakip firmalardan koruyabilmektedirler.[38]

                     3-Yalın ve Münhasır Know-How Sözleşmesi

      Parg. 39.                 Know-how alana sadece, açıklanan know-how’ın olağan bir kullanımı konusunda, karşı tarafa ileri sürebileceği bir talep hakkı bahşeden; know-how verenin sözleşme konusu know-how üzerindeki tasarruf hakkını sona erdirmeyen sözleşmeye yalın know-how sözleşmesi denir.[39] Bu sözleşme neticesinde know-how veren söz konusu bilgiyi kendisi kullanabileceği gibi üçüncü kişilere de aktarabilir. Know-how verenin know-how alanla yaptığı sözleşme buna engel değildir. Know-how verenin üçüncü kişilerle sözleşme yapmasının sınırını dürüstlük kuralı belirler ki bu da somut olaya göre tespit edilir.[40]

      Parg. 40.                 Yalın know-how sözleşmesine göre daha etkin bir korunma sağlayan münhasır know-how sözleşmesi; sözleşmeye konu know-how’ın know-how alan dışında kimse tarafından kullanılamayacağını öngören bir sözleşmedir. Bu sözleşmeyle know-how alan belirli bir şey konusunda (üretim veya satım) veya belirli bir bölge ya da belirli bir zaman dilimi için know-how’ın tek yetkili kullanıcısı olmakta ve böylece rekabet edebilecek firmaları daha başlangıçta önlemektedir.[41] Ancak bu sözleşme know-how alana üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilecek bir talep hakkı tanımamaktadır. Bu sözleşmeye rağmen know-how’ın know-how veren tarafından kullanılması veya başkalarına aktarılması halinde know-how alan sözleşmenin ihlali sebebiyle know-how verenden tazminat isteyebilir.

                     E. Tarafların Hak ve Borçları

      Parg. 41.                 Know-how sözleşmesinde tarafların bu sözleşmeden kaynaklanan hak ve yükümlülükleri nelerdir? Know-how sözleşmesinin bir “isimsiz akit” olması, onu diğer sözleşmelerden ayırmayı ve kendisine has özelliklerini tespit etmeyi güçleştirmektedir. Bu tespit, know-how sözleşmesinin taraflar bakımından hak ve borçlarının belirlenmesi ile kısmen de olsa yapılabilmektedir. Ayrıca sözleşmede taraflardan biri için öngörülen bir yüküm karşı tarafın talep edebileceği bir hakkı da ifade etmektedir.

                     1-Know-How Verenin Asli Edim Yükümlülükleri

                     a)Know-how devretme yükümlülüğü

      Parg. 42.                 Know-how verenin ilk ve en önemli asli edim yükümlülüğünü know-how devretme (karşı tarafa aktarma) yükümü oluşturur. Bu yükümlülük know-how sözleşmesinin objektif esaslı bir noktasıdır denilebilir.

      Parg. 43.                 Know-how veren yukarıda belirttiğimiz özelliklere sahip know-how’ı somutlaştırarak know-how alana aktarmak durumundadır. Bu somut hale getirme faaliyeti çeşitli şekillerde gerçekleşebilir. Örneğin ilgili know-how’ın çizimler ve şablonlar suretiyle kâğıda dökülmesi gibi. Bu şekilde know-how alana teslim edilen sözleşme konusu bilgiler bu yükümlülüğün yerine getirildiğini ifade eder.

      Parg. 44.                 Ancak bazı durumlarda sadece böyle bir teslim yeterli olmayabilir. Özellikle kompleks teknik yöntemlere ilişkin know-how sözleşmelerinde know-how alanın gerek kendisinin gerekse personelinin eğitilmesi de gerekebilir.[42] Bu durumda ilgili yüküm personelin eğitimi suretiyle yerine getirilir.

                     b)Karşı tarafın know-how kullanımını engellememe yükümlülüğü

      Parg. 45.                 Know-how verenin asli edim yükümlülüğü know-how’ı devretmekle sınırlı değildir. Aynı zamanda know-how veren, aktardığı know-how’ın know-how alan tarafından sözleşme boyunca kullanılmasını engellememekle de yükümlüdür. Ancak bu şekilde know-how alan kendisine aktarılan bilgi, tecrübe ve uygulama yöntemlerini kullanabilecektir.

      Parg. 46.                 Bu yükümlülüğünü yerine getirmek için know-how veren, karşı tarafın know-how’ı kullanmasını engelleyecek her türlü davranıştan kaçınmak, bu tür davranışlara girişmemek durumundadır.

      Parg. 47.                 Geçici know-how sözleşmelerinde know-how veren sözleşme bitmeden önce söz konusu know-how’ın patentini almamalı, münhasır know-how sözleşmelerinde bu bilgileri ne kendisi kullanmalı ne de üçüncü bir kişiye aktarmalıdır. Eğer yalın know-how sözleşmesi yapılmışsa know-how veren bu know-how’ı dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanmamalı ya da başka bir kişiye devretmemelidir.

                     2-Know How Verenin Yan Edim Yükümlülükleri

                     a) Bağımlı yan edim yükümlülükleri

      Parg. 48.                 Bu yükümler know-how verenin asli edim yükümlülüklerinden kaynaklanmaktadır. Başka bir deyişle know-how verenin asli edim yükümlülüklerinin bir uzantısı olan bağımlı yan edim yükümlerinin yerine getirilmemesi sözleşmeden doğan borcun gereği gibi ifa edilmemesi sebebiyle know-how verenin sorumluluğuna yol açar.

      Parg. 49.                 Bu yükümler özellikle know-how alanın sözleşme konusu know-how’dan sözleşmede belirtilen şekilde yararlanabilmesi için know-how verenin yapması gerekenlerden oluşur. Bu anlamda know-how verenin, know-how alanın personelini eğitmesi, montaj ve üretimin gerçekleştirilmesine nezaret etmesi birer bağımlı yan edim yükümlülüğüdür.[43]

                     b) Bağımsız yan edim yükümlülükleri

      Parg. 50.                 Bu yükümlülükler kapsamında iki husus dikkat çekicidir.

      Parg. 51.                 Öncelikle know-how alan açısından, know-how sözleşmesinin pazarda rekabet şansını artırmak amacıyla yapıldığı gözönünde tutulursa özellikle münhasır know-how sözleşmelerinde know-how verenin sözleşme konusu bilgileri üçüncü kişilere aktarmama yükümü vardır. Dolayısıyla know-how verenin bu anlamda bir sır saklama yükümlülüğü mevcuttur.

      Parg. 52.                 Ayrıca basit know-how sözleşmelerinde de durum pek farklı değildir. Burada da know-how verenin alan dışındaki kişilerle yaptığı know-how aktarımına ilişkin sözleşmelerde know-how alanın bu sözleşmeyi yapmasını anlamsız kılacak nitelikte know-how devrine girişmemesi gereklidir.

      Parg. 53.                 İkinci olarak know-how devrinin özellik taşıdığı sözleşmelerde know-how verenin sözleşme konusu ile ilgili olarak meydana gelen değişiklik ve yenilikleri know-how alana aktarma yükümlülüğünden söz edilmektedir.[44] Bu yükümün sözleşmede ayrıca kararlaştırılmasına gerek yoktur. Bunun karşılığında da know-how veren, know-how alandan uygun bir bedel talep edebilir.

                     3-Know-How Alanın Asli Edim Yükümlülüğü

                     Bedel ödeme yükümlülüğü

      Parg. 54.                 Know-how alanın asli edim yükümlülüğünü bedel ödeme yükümü oluşturmaktadır. Know-how alanın ödeyeceği bedel know-how devri ile değişim ilişkisi içerisindedir.[45]

      Parg. 55.                 Know-how alanın ödemekle yükümlü olduğu bedel sözleşmede kararlaştırılan bedeldir. Tarafların, bu bedeli kararlaştırırken know-how verenin bilgilere ulaşmak için yaptığı harcamaların amortismanını, bu bilgi ve tecrübelerin değerini, know-how alanın pazarda elde edeceği rekabet şansını, vergisel yükünü, zaman içerisinde meydana gelebilecek teknik gelişmeler ile aşılması riskini dikkate aldıkları görülmektedir.

      Parg. 56.                 Ayrıca taraflar söz konusu bedelin ödenmesini de farklı şekillerde tespit edebilmektedirler. Know-how sözleşmelerinde rastlanılan bedel ödeme yöntemleri şunlardır:

      Parg. 57.                 i)Götürü bedel yöntemi: Bu yöntem ile taraflar, know-how alanın bilgi ve deneyimleri kullanmada ve yararlanmada başarılı olup olmaması ile bağlı olmaksızın bir defada ya da devri olarak ödenmesi gereken bir para tutarı kararlaştırmaktadırlar.[46]

      Parg. 58.                 ii) Ciroya bağlı bedel yöntemi: Know-how alanın ödeyeceği bedel, kendisine devredilen bilgi ve deneyimlere bağlı olarak ürettiği malların veya gerçekleştirdiği hizmet edimlerinin sürümünden elde ettiği ciroya bağlı olarak hesaplanmaktadır.[47]

      Parg. 59.                 iii) Kombine bedel yöntemi: Bu yöntemde taraflar know-how alanın götürü olarak minimum bir bedel ödemesinde anlaşmakta, know-how bedelinin geri kalan kısmının ise ciro bedel yöntemi ile belirlenmesini kararlaştırmaktadırlar ki böylece götürü bedel yöntemi ile ciroya bağlı bedel yönteminin olumlu yanları birleştirilmiş olmaktadır.[48]

                     4-Know-How Alanın Yan Edim Yükümlülüğü

                     Sır saklama yükümlülüğü

      Parg. 60.                 Know-how alanın sözleşme konusu bilgileri karşı tarafla yaptığı know-how sözleşmesinin çeşidine göre üçüncü kişilere aktarmaması (sır saklaması) yükümünün sınırı değişmektedir. Eğer yalın know-how sözleşmesi yapılmışsa know-how alanın bu yükümlülüğü daha belirgindir. Bu tür sözleşmelerde know-how alan sözleşmenin kurulması ile başlayan bir sır saklama yükümü ile karşı karşıyadır.

      Parg. 61.                 Buna karşın münhasır know-how sözleşmelerinde know-how alanın sır saklama yükümlülüğü yalın know-how sözleşmelerinin aksine sözleşmenin kurulduğu anda başlamayıp akdin sona ermesi ile başlamaktadır. Bu yükümlülüğün temel amacı know-how verenin ilgili sözleşmeye konu olan bilgi ve tecrübeleri yeniden değerlendirme imkânına sahip olması düşüncesidir.

                     F. Hukuki Niteliği

      Parg. 62.                 Know-how sözleşmesi kanunda düzenlenmemiş olduğu için isimsiz bir akittir. Bu nedenle know-how sözleşmesine kanunda düzenlenmiş sözleşmelerden hangisine ilişkin hükümlerin uygulanacağı tartışmalıdır. Bu hususta başlıca üç farklı görüş bulunmaktadır:

                     1-Satım Sözleşmesini Esas Alan Görüş

      Parg. 63.                 Know-how sözleşmesi bilgilerin devrine ilişkin bir sözleşme olduğu için bu gruba dahil yazarlarca satım veya satım benzeri bir sözleşme olarak nitelendirilmektedir.[49]

      Parg. 64.                 Ancak know-how maddi bir mal olmayıp fiili bir durum olduğundan satım sözleşmesinin konusunu oluşturmaz. Ayrıca satım sözleşmesi kural olarak ani edimli bir sözleşme iken know-how sözleşmesi sürekli bir borç ilişkisi doğuracak şekilde yapılabilir. Özellikle ani edimli know-how sözleşmelerine satım sözleşmesi hükümlerinin kıyasen uygulanabilmesi mümkündür.

                     2-Ürün Kirası Sözleşmesini Esas Alan Görüş

      Parg. 65.                 Know-how’ı belirli bir süre know-how alana kullandırma ve ciroya bağlı bedel yönteminin benimsendiği know-how sözleşmeleri ürün kirası sözleşmelerine benzemektedir. Bu şekilde düşünen yazarlar know-how sözleşmesine uygulanabilecek yegane hükümlerin bu sözleşmeye ait hükümler olduğunu belirtmektedirler.[50]

      Parg. 66.                 Ancak bu iki sözleşmenin konuları farklı olmakla birlikte ürün kirası sözleşmesinin sürekli bir nitelik taşıdığı; know-how sözleşmesinin ise ani ifalı bir sözleşme şeklinde yapılabileceği unutulmamalıdır.

                     3-Hizmet veya Vekalet Sözleşmesini Esas Alan Görüş

      Parg. 67.                 Bazı yazarlara göre ise know-how sözleşmesi personelin eğitilmesi gibi çeşitli hizmet ve iş yapma edimlerini gerektirmektedir. Özellikle gizli know-how’ı konu edinen sözleşmelerde hizmet veya vekalet sözleşmelerine ilişkin unsur ön plâna çıkmaktadır. Dolayısıyla know-how sözleşmesine bu akitlere ilişkin hükümler uygulanmalıdır.[51]

      Parg. 68.                 Sonuç olarak, kimi know-how sözleşmelerinin yukarıda kısaca ifade ettiğimiz akitlere benzediğini gözden uzak tutmamakla birlikte bu sözleşmenin “kendine özgü yapısı olan” bir sözleşme olduğunu düşünmekteyiz. Çünkü know-how sözleşmelerinde kanunda düzenlenmiş bulunan ya da bulunmayan sözleşmelere ait unsurlar kanunun öngörmediği bir tarzda bir araya getirilmektedir.

      Parg. 69.                 Ancak yapılan know-how sözleşmesinin içeriği dikkate alınarak satım, ürün kirası, hizmet veya vekalet sözleşmelerine ait hükümlerin kıyasen uygulanabileceğini ifade etmekten kaçınamayız.

                     G. Know-How Sözleşmesinin Benzer Sözleşmelerle Karşılaştırılması

                     1-Öğretim Sözleşmesi ve Know-How Sözleşmesi

      Parg. 70.                 Know-how sözleşmesi ile öğretim sözleşmesi çeşitli açılardan birbirine benzemekle beraber bazı farklılıklar da ihtiva etmektedir. Bu nedenle bu iki sözleşmeyi kesin sınırlarla ayırmak doktrinde haklı olarak ifade edildiği gibi çok güçtür.

      Parg. 71.                 Öğretim sözleşmesinde taraflardan biri diğerine çeşitli bilgiler aktarmaktadır. Bu aktarım know-how sözleşmesinde olduğu gibi yazı, söz vs. ile yapılmaktadır. Know-how verenin de bazı durumlarda know-how alanı ya da personelini eğitmesini gerektiğine yukarıda değinmiştik. Bu açıdan know-how sözleşmesi ile öğretim sözleşmesi benzerlikler taşımaktadır.

      Parg. 72.                 Ancak öğretim sözleşmesinde bilgileri öğrenen tarafın amacı bu bilgileri öğrenmek, elde etmek iken know-how sözleşmesinde know-how alanın amacı bu bilgileri elde etmekle sınırlı değildir. Know-how alan aynı zamanda bu bilgileri pratik olarak uygulamak diğer bir deyişle pazarda rekabet şansı elde etmek için öğrenmek istemektedir.

      Parg. 73.                 Yine öğretim sözleşmesinde bilgileri aktaran tarafın asli edim yükümlülüğü bu bilgileri karşı tarafa aktarmaktır. Know-how sözleşmesinde know-how verenin asli edim yükümü bu bilgileri karşı tarafa aktarmakla birlikte bunların uygulanmasına engel olmamak ve hatta bu bilgilerin uygulanmasına nezaret etmektir.

                     2-Patent Lisansı Sözleşmesi ve Know-How Sözleşmesi

      Parg. 74.                 Patent lisansı sözleşmesi lisans verenin patentten doğan haklarının kullanım hakkını lisans alana verdiği bir sözleşme olarak tanımlanmaktadır.[52] Bu sözleşmenin konusunu patent sahibinin patentten doğan hakkı teşkil etmektedir. Bu sözleşmeler genellikle sürekli borç ilişkisi niteliği taşımaktadır.

      Parg. 75.                 Bu anlamda patent lisansı sözleşmesinin konusunu, patenti alınmış bir buluş oluşturmaktadır. Daha açık bir ifadeyle bu sözleşmenin konusu patenti alınmış bir mutlak haktır. Israrla ifade ettiğimiz gibi know-how sözleşmesinin konusunu patenti alınmamış bir bilgi oluşturmaktadır. Bu iki sözleşme arasındaki yegane fark konularının yukarıda ifade edildiği gibi farklı olmasıdır.

      Parg. 76.                 Ayrıca patent lisansı sözleşmesi sürekli bir borç ilişkisi şeklinde yapılırken know-how sözleşmelerinin ani ifalı bir sözleşme olarak da yapılması mümkündür.

                     H. Sona Ermesi

      Parg. 77.                 Tüm sözleşmeler bakımından sözleşmeyi sona erdiren sebepler know-how sözleşmesi için de geçerlidir. Ancak know-how sözleşmesinin niteliği gereği farklı sözleşme hükümlerinin kendisine kıyasen uygulanabildiği ve yapılan sözleşmenin süresi dikkate alınarak uygun bir çözüme ulaşılabilir. Tüm bunları yaparken MK.m.2’deki dürüstlük kuralı göz ardı edilmemelidir.

 


* Atatürk Üniversitesi Erzincan Hukuk Fakültesi 3. Sınıf Öğrencisi

[1]Gürzumar, Osman Berat, Franchise Sözleşmeleri ve Bu Sözleşmelerin Temelini Oluşturan Sistemlerin Hukuken Korunması, İstanbul, Beta Yayınları, 1995, s.81.

[2]Kaşif, Mustafa, “Gayrimaddi Hakların Değerlemesi”, Vergi Dünyası, Sayı:208 (Özel Sayı), Aralık 1998, s.174.

[3]Yılmaz, Ejder, Hukuk Sözlüğü, Ankara, Yetkin Yayınları, 2001 (6.Baskı), s.509.

[4]Kırca, Çiğdem, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, (Prof.Dr.Ali BOZER’e Armağan), Ankara, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, s.243.

[5]Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, s.243.

[6]Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, s.244.

[7]Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, s.244.

[8]Yılmaz, s.509.

[9]Gürzumar, s.81.

[10]Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, s.245.

[11]Bergqvist, Hans, “İsveç’te Hukuki Açıdan Know-How”, (Çev.Ergun Özsunay), İÜHFM, 38(1-4), 1973, s.667.

[12]Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, s.245; Kırca, Çiğdem, Franchise Sözleşmesi, Ankara, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, 1997, s.71. Ayrıca farklı tanımlar için bkz: Yosmaoğlu, Nevzat, (Dünyada ve Türkiye’de Patentler,Know-How’lar, Markalar), Ankara, Mis Matbaası, 1978, s.49-50; Baş, Mustafa, Teknik Bilgi (Know-How) Lisans Sözleşmesi, Ankara, Yetkin Yayınları, 2000, s.28, 31-35; Erbay, İsmail, Know-How Sözleşmesi, Ankara, Yetkin Yayınları, 2002, s.69-78; Öğüz, Tufan, Know-How Sözleşmesi, İstanbul, Filiz Kitabevi, 2001, s.5-9; Gürzumar, s.81; Bergqvist, s.667.

[13]Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, s.245.

[14]Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, s.246.

[15]Kırca, Franchise Sözleşmesi, s.72 ve Dn.389.

[16]Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, s.246-247.

[17]RG, 27.6.1995, S:22326.

[18]Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, Dn.14.

[19]Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”,Dn.14; Erbay, s.91-92; Öğüz, s.29.

[20]Gayrimaddi mallar, cismani varlığı olmayan, asıllarında herhangi bir değişiklik olmaksızın her zaman, geçmişte ve gelecekte algılanabilen fikri, yani insan zekâsının ürünü olan değerlerdir. Ayrıca bkz: Kırca, Franchise Sözleşmesi, Dn.386; Yılmaz, s.304; Gürzumar, s.36-37.

[21]Kırca, Franchise Sözleşmesi, s.71.

[22]Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, s.247.

[23]Gürzumar, s.81.

[24]Gürzumar, s.81..

[25]Sır, yalnızca bir kişi ya da sınırlı sayıda kişiler tarafından bilinen ve saklı tutulması gereken bir hususu ifade eder. Ayrıca bkz: Gürzumar, s.82; Yılmaz, s.777.

[26]Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz: Gürzumar, s.82-84.

[27]Forkel, Hans, Zur Übertragbarkeit geheimer Kenntnisse, Festschrift für Ludwig Schnorr von Carolsfeld, Köln-Berlin-Bonn-München, 1972, s.105, Dn.3; Krasser, Rudolf, Schutz des Know-how nach deutschem Recht, GRUR 1970, s.588; Akyol, Şener, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Know-How, Management, Joint Venture ve Büyük Çaplı İnşaat Sözleşmeleri, II.Fasikül, İstanbul, 1997,s.2.(Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, s.248 ve Dn.22’den naklen).

[28]Forkel, s.109; Schneider, Martin, Schutz des Unternehmensgeheimnisses vor unbefugter Verwertung, Bamberg, 1989, s.64 vd., 86, 90; Pfister, Bernhard, Das technische Geheimnis “Know-how” als Vermögensrecht, München 1974, s.31vd., 41vd.; Druey, Jean Nicholas, Das Fabrikationsgeheimnis-faktisches Gut oder Rechtsgut, ZSR, Bd, 92, 1972, s.464 vd. (Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, s.248 ve Dn.23’ten naklen).

[29]Pfister, s.41vd. (Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, s.248 ve Dn.25’ten naklen).

[30]Koller, Beat Victor, Der Know-how-Vertrag nach schwezerischem Recht unter besonderer Berücksichtigung der Leistungsstörungen und der Vertragsbeendigung, Zürich, 1979, s.19 vd; Pedrazzini, Mario, Die vertragliche Behandlung des Know-how, SMI, 1989, s.185-186; Stumpf, Herbert, Der Know-how Vertrag, 3.neubearbeitete Aufl. Heidelberg 1977, s.34-35; Pfaff, Dieter, Der Know-how-Vertrag im bürgerlinchen Recht, BB 1974, s.567.(Kırca, “Know-how Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”,s. 249 ve Dn.28’den naklen).

[31]Gürzumar, s.98; Kırca, Franchise Sözleşmesi, s.71 ve s.133; Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, s.251-252.

[32]Kırca, Franchise Sözleşmesi, s.71; Kırca, “Know How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, s.247.

[33]Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz: Erbay, s.103-106.

[34]Erbay, Dn.257.

[35]Erbay, s.106.

[36]Erbay, s.106.

[37]Erbay, s.108.

[38]Erbay, s.108.

[39]Erbay, s.109-110.

[40]Bu konuda ayrıntılı bilgi ve “en ziyade korunma şartı” için bkz: Erbay, s.110.

[41]Erbay, s.111-112.

[42]Öğüz, s.88.

[43]Öğüz, s.90.

[44]Öğüz, s.90-91.

[45]Öğüz, s.92.

[46]Öğüz, s.92.

[47]Öğüz, s.95.

[48]Öğüz, s.97.

[49]Böhme, Werner, Die Besteuerung des Know-how, Berlin, 1967, s.33 vd; Lüdecke, Wolfgang/Fisher, Ernst, Lizenzvertraege, Frankfurt, 1957, s.661 (Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, s.254 ve Dn.60’dan naklen).

[50]Pfaff, s.569-570; Stumpf, s.46; Martinek, Michael, Moderne Vertragstypen, Bd.II, München, 1992, s.228 (Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”, s.257 ve Dn.82’dan naklen).

[51]Martinek, s.237. (Kırca, “Know-How Sözleşmesinin Hukuki Niteliği”,s.258 ve Dn.89’dan naklen).

[52]Öğüz, s.81.